Kalbin temizse hikayen mutlu biter!

Kategori: Kategorisiz Yazılar (page 3 of 4)

Yardım Kuruluşları Coca-Cola’dan Ne Öğrenebilir?

Melinda Gates, tam bir iyilik elçisi. Eşi Bill Gates ile birlikte her yıl milyarlarca doları yardım kuruluşlarına ve Afrika, Hindistan’daki çocuk ve annelerin sağlıklı yaşamaları için çalışan gönüllü kurumlara aktarıyorlar.

Ve şimdi de dünyanın ikinci en zengin insanı Warren Buffet’la bir kampanya başlattılar.

SÖZ VER! (The Giving Pledge)

Warren Buffet – Bill Gates – Melinda Gates

Bu kampanyayı daha iyi anlamak için aşağıdaki habere bir göz atalım;

Sosyal paylaşım sitesi Facebook?un kurucuları Mark Zuckerberg ve Dsutin Moskovitz de, milyarder Warren Buffet ve Bill Gates?in öncülük ettiği yardım kampanyasına servetlerinin yarısını bağışlama sözü verdi.

Microsoft şirketinin kurucusu Gates ve ABD?li yatırımcı Buffet tarafından Haziran ayında başlatılan ?Söz Ver ? (The Giving Pledge)? kampanyasına bugüne kadar toplam 57 milyarder dahil oldu. Girişim tarafından çarşamba akşamı yapılan açıklamada, yeni isimlerin de kampanyaya dahil olduğu belirtildi.

Gates, eşi Melinda Gates ve Buffet, yardım kampanyası kapsamında, milyarderlere servetlerinin en az yarısı yaşamları sürecinde ya da ölümlerinin ardından yardım amacıyla kullanılması için vermesini ve bu niyetlerini bir mektupla halka açıklamalarını istiyor.

Melinda Gates aynı zamanda yardım kampanyalarının yaygınlaşması ve dünyanın en ücra köşelerine kadar yayılması için konuşmalar yapıyor. Yardım kuruluşlarının coca colanın stratejilerinden nasıl faydalanacağını anlatan bir konuşmasını aşağıda sizlerle paylaştım ve ondan önce de konuşmadaki stratejilerin küçük bir özetini geçtim.

1) Gerçek Zamanlı Bilgi

İyi planlanmış yönetim organizasyonuyla satışların hangi bölgede değil, hangi mahallede hatta hangi markette düştüğünü tespit edip hemen ona göre işlem yapabiliyorlar. Malatya’da satışlar düştü demek muğlak bir kavramdır ve sizi çözüme çok geç götürür ama Malatya’nın Doğanyol ilçesinde satışlar düştü dediğinizde daha spesifik olur, hem sorunu küçültür hem de çözüme hızla gidersiniz.

2) Yerel Girişimcileri Kullanma

Temel olarak Kazan – Kazan formülünü kullanarak herkesin kazanmasını sağlayarak ve bölgeyi bilen insanlarla çalışarak dağıtım ağlarını çok hızlı büyütüyorlar.

3) Pazarlama

Temel pazarlama stratejileri özendirme ve bunu bölgesel olarak çok iyi yapabiliyorlar. Hatırlarsanız her ramazanda Coca cola’nın ney sesleriyle başlayan ve mutlu bir aile tablosuyla biten reklamları vardır. Bu konuda daha fazla bilgiyi videoda zaten göreceksiniz. Şimdi sizi video ile başbaşa bırakıyorum…

Videoyu Türkçe altyazılı izleyebilmek için View subtitles yazan yere tıklayın ve Turkish?i seçin.

Farklılaş ya da Öl

Geçen gün Bursa’dan İstanbul’a dönerken Jack Trout‘un ‘Büyük Markalar, Büyük Hatalar‘ kitabını okuyordum. Kitap sürekli tekrarlarla zihnimize şunu kazımaya çalışıyor; ‘Pazarlama bir algılar savaşıdır, ürünler değil!’ aynı zamanda Jack Trout  ‘Differentiate or die!” (Farklılaş ya da öl!) kitabından da alıntılar yapıyor.

Geçtiğimiz hafta merkezimizde arkadaşım İlkay Tercan İsim ve Yüz Hatırlama eğitimi üzerine bir eğitim verdi. İlkay’ın öğrettiği bir sürü teknikten biri de kişilerin yüzleri veya isimlerindeki farklılıkları kullanıp hafızamıza almamızdı. Çünkü farklı olan şeyler hafızamızda çok rahat ve kolay kalıyor. Mor İnek kitabıyla meşhur olan Seth Godin‘de hep şunu söyler, ‘Çağımızda ürün ve fikir çok!, ama zaman yok! Onun için insanların sizi farketmeleri ve akılda kalmanız için farklı olmalısınız.‘ (İlgili konuşmayı buradan izleyebilirsiniz )

İlkay eğitiminde farklılıklara dikkat etme konusunu anlatırken benim aklıma  o an başka bir fikir geldi, bir zamanlar birisi şöyle bir şey demişti, ‘Düşünmek zor iştir, bunu düşünenler iyi bilir!‘ :) Gerçekten düşünmek zor iştir, onun için farklı olan, farklılıklarını bize gösteren insanları otomatik olarak zihnimiz kaydediyor ve onları unutmuyoruz, yani bunun için hafıza tekniği kullanmamıza gerek yok. Ama biz insanların isimlerini hatırlamak zorunda olduğumuzda, onlar farklı olmadığı için biz onlarda bir farklılık bulup, zihnimize öyle kazımalıyız. Şimdi ismini hafızamıza kazıtan birisini inceleyelim;Lady Gaga;

Küçük yaşlardan beri müzikle ilgilenen Gaga, daha sonra bir müzik okulunda eğitim alıyor. Ama onun gibi onbinlerce kişi var, farklılığını ortaya nasıl koyacak? Lady Gaga biraz müziği ile ama bundan daha da çok kıyafetleri ile o kadar dikkat çekti ki otomatik olarak herkes onu konuştu, kulaktan kulağa yayıldı ve kimse onun ismini unutmadı. İşte bu farklılık da ona tanınmayı ve starlığı getirdi. Düşünün sadece an itibariyle (2010 Ekim) Facebook’ta 4o Milyon‘dan fazla takipçisi var.

2010 yılı istatistikleri itibari ile Lady Gaga Google’da en çok aranan kadın,

Youtube’da 2010 yılında en çok tıklanan video…

Tabii bu uç bir örnekti ama aklınızda kalsın diye ben de bu uç örneği kullandım. Herkes yaptığı işte bir farklılık yaratabilir.

Devam

Noetik Bilim ve Noetik Bilimler Enstitüsü

Çocukluğum insan potansiyelini keşfetmekle geçti, şimdi de değişen bir şey yok, hala araştırıyor, keşfediyorum. Son zamanlarda adını daha sık duymaya başladığımız Noetik Bilim insan potansiyeli konusunda sıkı çalışmalar yürütmektedir. Aşağıda size Noetik Bilim ve Noetik Bilimler Enstitüsü hakkında bazı bilgiler paylaşacağım.

Bu konuda benim bildiğim Türkçe’ye çevrilmiş en iyi kitap McTaggart’ın Intention Experiment (Niyet Deneyi) kitabıdır. Bu konuda daha fazla bilgiye sahip olmak isteyen herkese kitabı tavsiye ediyorum.

Neotik: Eski Yunanca’da ‘algılamak’, ‘anlamak’ ya da ‘kavramak’ anlamına gelen noetikos’tan (nottos) türetilmiş sözcük. İlkçağ Yunan felsefesinde, duyular ya da deneyle değil de yalnızca akıl yoluyla kavranılan bilgi türü için kullanılan genel bir terimdir. Felsefe Sözlüğü- A.Baki Güçlü; Erkan Uzun; Serkan Uzun; Ü.Hüsrev Yoksal-Bilim ve Sanat Yayınları

Noetik Bilimler Enstitüsü (Institute of Noetic Sciences)

1973 yılında eski astronot Edgar Mitchel ve sanayici Paul N. Temple tarafından insan potansiyelinin sınırlarını araştırmak için kurulmuştur. Enstitünün programı “insan kapasitesinin genişletilmesi”, “entegre sağlık ve tedavi” ve yenidünya görüşlerinin ortaya çıkmasını içermektedir. Ayrıca araştırmalar, spontane meditasyon, bilinçlilik, alternatif tedavi ve hastalık belirtilerinin azalması konularını da içermektedir.

Mistisizm, insan potansiyeli, parapsikolojik beceriler ve beden ölümünden sonra bilincin hayatta kalması gibi konuları da içermektedir.


Enstitünün adı Yunan nous, yani akıl kelimesinden alınmıştır.

Enstitü üç ayda bir Shift: At the Frontiers of Consciousness (Değişim: Bilincin Sınırlarında) adlı bir dergi yayımlamaktadır.

Web sayfasında bilgiye göre 35.000 abonesi vardır. Merkezi Kaliforniya Petalum‘da olan organizasyon 80 dönümlük bir arazi üzerinde kurulmuştur.  Kampüste ofisler, araştırma labaratuvarları ve dinlenme merkezleri vardır.

Kaliforniya’daki Noetik bilimler Enstitüsü Haziran 2009 da zihnin tüm çevreyi ve içindekileri etkilediğini buna suyun da dahil olduğunu kantılayan çok bulgular bulunduğunu duyurdu.

Düşüncelerin suya etkisini inceleyen Japon bilim adamı Masaru Emoto bu konuda çok yankı bulacak çalışmalar yapan ve dünyaya duyuran biridir.

Dr. Masaru Emoto‘nun gözlem ve incelemelerine göre suya karşı söylenmiş olumlu duygulu sözler su donduğunda oluşan kristallerin daha da güzel oluşmasını sağlıyor.

Dr. Dean Radin, Emoto’nun deneylerini daha sıkı kontrollü ve objektif deneylerle test etti ve çalışmalarını hakemli dergi Explorer’da yayınladı.

Ardından ikinci iddialı bir deney daha yapıldı ve yine hakemli bir dergi olan Journal of Scientific Exploration‘da 2008 de yayınlandı ve bu deney önceki gibi Emoto‘yu doğrular niteliktedir.


Gülümsemesini Bilmeyen Dükkan Açmasın

Bir Çin atasözü der ki: Gülmesini bilmeyen, dükkan açmasın.”


Herkes, komşu olan biri balcı ile, diğeri turşucu olan iki dükkan sahibinin hikayesini bilir.
Balcı da çeşit çeşit ballar var ama müşterisi yok. Turşucu ise basit bir turşu satar ama müşteriye zor yetişir.

Balcı bu işe şaşar ve bilge bir adama gider, durumunu anlatır. Adam gerçekten bilgedir ve der ki: Sen dükkanında bal satıyorsun ama yüzün sirke satıyor. Komşun turşu satıyor ama yüzü bal satıyor.

Amacımızı elde edememek, bazen asıl gerçek amaçlarımızı elde etmek anlamına gelebilir

“Amacımızı elde edememek, bazen asıl gerçek amaçlarımızı elde etmek anlamına gelebilir” Anthony Robbins

Yukarıdaki söz Anthony Robbins’in çok güzel sözlerinden biridir. Bu sözle bağlantılı küçük bir hikaye paylaşmak istedim sizinle…

Bir zamanlar fakir bir Yunanlı, bir bankada kapıcı olarak işe başvurmuştu. İnsan kaynakları yöneticisi, biraz da aşağılayarak “Yazmayı biliyor musun?” diye sordu.

Yoksul Yunanlı, “Sadece ismimi” diye yanıt verince, işe kabul edilmedi.

Aradan yıllar geçti ve Wall Street’te düzenlen bir basın toplantısında, ünlü Yunanlı işadamına şu soru soruldu: “Anılarınızı yazmayı düşünüyor musunuz?”

Yunanlı işadımı, “Ben yazamam” karşılığını verince, gazeteciler şaşırdı. Ancak Yunanlı işadamı devam etti: “Eğer yazabilseydim, şimdi kapıcı olacaktım.”

– Bu hikaye Hilton Otellerinin kurucusu Condrad Hilton’un 1964 basımlı “Be My Guest” ( Konuğum Ol) adlı kitabından alınmıştır. Capital Haziran sayısı syf: 60’ta bu kitapla ilgili daha fazla bilgi bulabilirsiniz.-

Şanslı mısınız? Değil misiniz?

Eğer bu sabah hastalıklı değil de sağlıklı uyandıysanız,
haftayı bitiremeyecek bir milyon insandan daha çok kutsanmışsınız demektir.

Eğer buzdolabınızda yiyecek, sırtınızda giysiler, başınızın üzerinde bir çatı ve uyuyabileceğiniz bir yeriniz varsa, bu dünyada yaşayan insanların %75’inden çok daha zenginsiniz demektir.

Eğer bankada ya da cüzdanınızda paranız varsa, dünyanın en varlıklı %8’i arasındasınız.

Eğer başınızı, yüzünüzde bir gülümseme ile dik tutabiliyorsanız ve gerçekten minnettarsanız, mutlusunuz demektir, çünkü çoğunluk bunu yapabilecekken sadece pek azı gerçekleştirmektedir.

“Yazarı bilinmiyor”

Sadece 8 Dakika Egzersizle Harika Karın Kasları

Karın kaslarımızın ortaya çıkması vücudumuzdaki yağ oranı ile çok bağlantılı.

%15 yağ oranının altına indikçe karın kasları zaten belirgin olmaya başlıyor ama siz yine de karın kaslarınız şekillendirmek istiyorsanız aşağıdaki uygulamadan yardım alabilirsiniz.

Bir sağlık sorununuz varsa mutlaka ilk önce doktorunuza danışın.



Transı Oluşturan Durumlar – Karmaşa, Aşırı Bilgi

4) Karmaşa, Aşırı Bilgi

Bu konuda Aşırı Yükleme adında bir yazı yazmıştım, aynısının bir kısmını vereceğim, okumayanlar linki takip edebilir.

Psikoloji profesörü George Armitage Miller 1956 yılında yayınladığı “Sihirli Sayı 7” (The Magical Number Seven) adlı denemesinde insan algılarıyla ilgili muazzam sayıda araştırmayı özetleyen bir değerlendirme yapmıştı. Bu araştırmasını kısaca şöyle özetleyebiliriz;

İnsanlarda aynı anda yedi bilgi dilimini bilinç düzeyinde işleyecek bir yetenek var. Bu sayı geçilince aşırı yüklenme durumu ortaya çıkıyor ve hata yapılmaya başlanıyor. Yedi sayıyı sırayla söylerseniz, herhalde onu bilincinizde hatasız tutabiliyorsunuz. (ki artık bunun bile fazla olduğunu düşünüyorum) Size dokuz sayılık bir küme verirsem onları doğru hatırlamakta çok daha fazla zorlanıyor ve hata yapmaya başlıyorsunuz.

Örnek; 2 ? 5 ? 6 ? 2 ? 2 ? 8 ? 5 ? 3 yandaki sayıları aklınızda tutmaya çalışın.

Zorlandınız değil mi? Çünkü birbirinden ayrı 8 bilgi dilimi var. Aynı sayıları şimdi ezberlemeye çalışın;

256 ? 228 ? 53


Hatırlayabildiniz değil mi? Neden hatırladınız? Çünkü 8 dilimlik bilgiyi üç dilimlik bilgi haline getirdik.

Hangi dilim büyüklüğünü seçerseniz seçin, 7 dilimlik bilgiye bilincinizle dikkat ettiğinide, başka şeyleri bilinçli düzeyde değerlendiremeyen bir duruma gelirsiniz. 7 dilimdilk bilgilerden daha fazlası sizde aşırı yükleme durumu yaratır ve ancak bilinçdışı düzeyinde işlenebilir.

Bir insanın dikkatini aşırı yüklemenin en kolay yolu da, dikkatini karmaşık bir içsel deneyime yoğunlaştırmasını sağlamaktır.

Mesela yanımdaki birini ayağa kaldırsam ve ?200?den geriye üçer üçer sesli biçimde saymanı ve sen bu sayıları sayarken ben de senin omuzlarından tutup seni etrafımda döndüreceğim? dersem ona aşırı yükleme yapmış olurum. Çünkü tüm temsil sistemlerini harekete geçirmiş olurum, 100?den geriye üçer üçer saymak için zihninde canlandırma yapar, (görsel) aynı zamanda bunu yüksek sesle söylediği için işitsel temsil sistemi de meşguldür ve son olarak ben omuzuna dokunup onu etrafımda döndürerek dokunsal temsil sistemini meşgul etmiş olurum.

devamı ve bu konuyla ilgili bir video için tıklayın…