Kalbin temizse hikayen mutlu biter!

Aşırı Yükleme Fenomeni

Psikoloji profesörü George Armitage Miller 1956 yılında yayınladığı ‘Sihirli Sayı 7’ (The Magical Number Seven) adlı denemesinde insan algılarıyla ilgili muazzam sayıda araştırmayı özetleyen bir değerlendirme yapmıştı. Bu araştırmasını kısaca şöyle özetleyebiliriz;

İnsanlarda aynı anda yedi bilgi dilimini bilinç düzeyinde işleyecek bir yetenek var. Bu sayı geçilince aşırı yüklenme durumu ortaya çıkıyor ve hata yapılmaya başlanıyor. Yedi sayıyı sırayla söylerseniz, herhalde onu bilincinizde hatasız tutabiliyorsunuz. (ki artık bunun bile fazla olduğunu düşünüyorum) Size dokuz sayılık bir küme verirsem onları doğru hatırlamakta çok daha fazla zorlanıyor ve hata yapmaya başlıyorsunuz.

Örnek; 2 – 5 – 6 – 2 – 2 – 8 – 5 – 3 yandaki sayıları aklınızda tutmaya çalışın.

Zorlandınız değil mi? Çünkü birbirinden ayrı 8 bilgi dilimi var. Aynı sayıları şimdi ezberlemeye çalışın;

256 – 228 – 53


Hatırlayabildiniz değil mi? Neden hatırladınız? Çünkü 8 dilimlik bilgiyi üç dilimlik bilgi haline getirdik.

Hangi dilim büyüklüğünü seçerseniz seçin, 7 dilimlik bilgiye bilincinizle dikkat ettiğinide, başka şeyleri bilinçli düzeyde değerlendiremeyen bir duruma gelirsiniz. 7 dilimdilk bilgilerden daha fazlası sizde aşırı yükleme durumu yaratır ve ancak bilinçdışı düzeyinde işlenebilir.

Bir insanın dikkatini aşırı yüklemenin en kolay yolu da, dikkatini karmaşık bir içsel deneyime yoğunlaştırmasını sağlamaktır.

Mesela yanımdaki birini ayağa kaldırsam ve “200’den geriye üçer üçer sesli biçimde saymanı ve sen bu sayıları sayarken ben de senin omuzlarından tutup seni etrafımda döndüreceğim” dersem ona aşırı yükleme yapmış olurum. Çünkü tüm temsil sistemlerini harekete geçirmiş olurum, 100’den geriye üçer üçer saymak için zihninde canlandırma yapar, (görsel) aynı zamanda bunu yüksek sesle söylediği için işitsel temsil sistemi de meşguldür ve son olarak ben omuzuna dokunup onu etrafımda döndürerek dokunsal temsil sistemini meşgul etmiş olurum.

İşte kişi burada aşırı yüklenmiş olur ve benim söylediğim diğer bütün sözler direk bilinçaltına gider.

Bazı satıcılar bunu bilmeden yapar. (bazıları da bilerek) Karşınızda sürekli konuşur, bir ondan bir bundan bahseder artık sonunda onu anlayamaz bir duruma gelirsiniz ve alırsınız. (B urada başka bir taktik daha vardır, onu bir başka yazıda anlatacağım)

Geçende bir ayakkabı boyacısı resmen bana aşırı yükleme metodunu uyguladı. “Kardeş bakar mısın? Sigaran var mı?” diye lafa bir girdi, sonra bla bla o konudan bu konuya ordan kardeşine ordan ‘ben aslında ayakkabı boyacısı değilim de, annem hasta’ vs. vs. Eğer ben uyguladığı yöntemi bilmeseydim ve yüzünde açıkça görülen yalan ifadelerini yakalayamasaydım kandırılabilirdim.

Zaten benim yazılarım ve eğitimlerimdeki amaçlarımdan biri de insanların kendi üzerlerinde uygulanan bu psikolojik oyunları keşfetmeleri ve kandırılmamaları…