Ne istiyorsun?
Güzel bir araba?
Güzel bir eş?
Bir milyon dolar?
İyi bir iş?
Çocuk?
Bilgisayar?
iPhone 5?
Bahama adalarında tatil?
Tüm bunları neden istiyorsun?
Tüm bunlara ulaşınca ne HİSSEDECEKSİN?
İYİ HİSSEDECEKSİN!
Tüm isteklerimizin güdüleyen şey İYİ HİSSETMEK isteği.
Bilinçaltı ACI’dan kaçıp ZEVK’e ulaşmak için her şeyi yapar.
Bazen birisi sırf iyi hissedebilmek için 20 yıl çalışır, çünkü iyi hissetmenin tanımını toplum öğretmiştir;
– Sigortalı işin olacak,
– İyi bir şirkette çalışacaksın, iyi bir maaşın olacak,
– Evleneceksin, nurtopu gibi evlatların olacak.
– Ve sonunda emekli olacaksın, güzel bir emekli maaşın olacak ve şimdi İYİ HİSSEDEBİLİRSİN.
Ama bazen öyle bir insanla karşılaşırsın ki, belki ayda 300-400 lira kazanıp geçiniyordur ama o senin 20 sene sonraki hedefini şimdi gerçekleştiriyordur, İYİ HİSSEDİYOR ve hayatının zevkini çıkarıyor.
Parasız kaldığım dönemlerde bile sevmediğim işi yapmayı reddettim,
çünkü parayı kazanmamım sebebinin ne olduğunu biliyorum.
Geçenlerde Bursa’ya ailemi ziyarete gittim, o arada da çocukluk arkadaşlarıma uğradım. Küçükken ne kadar eğlendiğimizi konuşuyorduk, onlar sürekli ‘Ne günlerdi be! Bir daha o günler gelmez’ dediler. Ben hemen lafa girdim, ‘Hooop, ben o zamanlar ne kadar eğleniyorsam şimdi de o kadar eğleniyorum. Benim için hayat aynı güzellikte’ dedim. Sen şanslısın, sen farklısın, sendeki azim bizde yok dediler. Çünkü onlar rüzgarın götürdüğü yöne direnmemimişlerdi, toplum onlara ne dediyse kabul ettiler ve şimdi 9-5 bir işte çalışıyorlar. Ama beni her gördüklerinde de bunun mümkün olabileceğini anlıyorlar.
Neyse lafı çok uzattım, bu yazı yazmamın amacı şu, tüm bu koşuşturma bilinçaltı düzeyinde İYİ HİSSETMEK için, bu yüzden iyi hissetmeye şimdiden başlayın. Sevdiğiniz işi yapın.
Bu bazen kolay olmaz ama sevdiğiniz işi yapabilmek için, şu an da yaptığınız işi bir müddet sevmeniz gerekiyor.
Uçağın kalkışı sarsıntılıdır ama belli bir yüksekliğe geldiğinde işler yoluna girer.
Hayatta en güzel şey hem sevdiğin hem uzman olduğun işi yapmak. Çünkü ikisinden biri olmayınca, olmuyor.
Sevgiler, Hakan.
(17 Temmuz 2013)