Kalbin temizse hikayen mutlu biter!

Etiket: beden dili (page 1 of 1)

Beden Dilinin Önemi

hakan mengüç 2014 web site altyazı seminer koçluk

İletişiminizin kalitesi, hayatınızın kalitesini belirler.

Hayat ilişkilerle büyür, ilişkilerin temeli ise iletişimdir.

Çoğu zaman anlatmak istediğimiz ile karşımızdaki kişinin anladığı arasında büyük bir fark olur. Bunun sebebi bizim iletişim kurarken nelere dikkat ettiğimiz ile yakından alakalıdır.

Mevlana demiş ki; ‘Ne kadar bilirsen bil, bildiklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.’ Doğru ama biz modern çağda bu sözü mecburen şu şekilde değiştirmeliyiz; ‘Ne kadar bilirsen bil, bildiklerin karşındakine anlatabildiğin kadardır.’

Peki nasıl anlatacağız, bu çok uzun bir konu ama ben size temelden başlayacağım.

Bir iletişim esnasında;

Kelimelerimizi,

Tonalitemizi,

ve Beden dilimizi kullanıyoruz.

Kitap okuduğunuzda sadece kelimelerle muhatapsınız, radyo dinlediğinizde hem kelimelerle hem tonalite ile, televizyon seyrettiğinizde ya da birini canlı izlediğinizde, kelime, tonalite ve beden dili ile muhatap oluyorsunuz. Peki bunların hangisi daha önemli;

Prof. Albert Mehrabian‘ın araştırma sonuçlarına göre iletişimde kelimelerin önemi %7, tonalitenin önemi %38, beden dilinin önemi ise %55…

Görüldüğü gibi aslında konuşan beden dilimiz, biz kelimelerle başka şey anlatırken beden dilimiz başka şey anlatıyor olabilir ve karşımızdaki insan kelimeleri değil, beden dilimizi dinliyor olacaktır.

Bu yüzden bugünden itibaren dikkat edin, ben ne anlatıyorum, beden dilim ne anlatıyor?

Aşağıdaki video konuşma yaptığım bir seminerden alıntı, bakalım beden dilinin önemini nasıl anlatmışım :)

 

 

Proksemik – Kişisel Alanlar Teorisi

Muhtemelen şu deneyimi hayatınızın bir  noktasında yaşamışsınızdır; Biri sizinle konuşmak için yanınıza gelir ama size o kadar çok yaklaşır ki kendinizi rahatsız hissedersiniz. Ya da asansöre yabancılarla bindiğinizde yaşadığınız gerginliği hatırlayın. Neden gerildiniz, çünkü özel alanınız ihlal edildi.

Proksemik Nedir?


Kişisel alanın ve insanların mesafe kullanımının incelenmesine genel olarak proksemik denir. ?Proksemik? terimini ilk kez 1963 yılında, insanların uzamsal ilişkileri ve alanları kullanarak sözsüz iletişimlerini inceleyen antropolog ve araştırmacı Edward Twitchell Hall (1914-2009) tarafından kullanılmıştır. Araştırması sırasında, prosemikle ilgili dört alan tanımladı:

1) Mahrem Bölge: 45 santimetreye kadar olan bölge

2) Kişisel Alan: 45 cm ile 1.2 metre arası

3) Sosyal Alan: 1.2 metre arası ile 3.6 metre arası

4) Kamu Alanı: 3.6 metre ile 7.6 metre arası

 

Yakın Alan: Bu alan, bedeninizden 45 cm kadar öteye uzanır. Adından da anlaşılacağı gibi, sadece çok yakın ilişkiler sürdürenler birbirlerinin yakın alanın girebilirler. Bu, genellikle dokunmak, fısıldamak, sarılmak, öpüşmek vs. için kullanılan alandır.

Kişisel Alan: Bu alan sizden yaklaşık 45 cm ötede başlar ve 1.2 metreye kadar uzanır. Yakın arkadaşlar ve sağlam kişisel bağlantılarınız olan insanlarla ilişkileriniz için ayrılmış olan alandır

Sosyal Alan: Bu alan sizden yaklaşık bir metre ötede başlar ve 3.6 metreye kadar uzanır. Bu, yeni tanışıklıklar, günlük arkadaşlıklar ve yüksek bir rahatlık seviyesine sahip olmadığınız diğer herkesi için ayrılmış olan alandır.

Kamu Alanı: Bu son alan, 3,6 metre kadar ötede başlar ve 7,5 metreye veya ötesine kadar uzanır, Kamu içindeki iletişim alanıdır; parkta veya alışveriş merkezinde yürürken ya da bir dinleyiciye konuşurken insanlar aranızda bulunan mesafedir.

 

Bunlar Bilmek Ne İşimize Yarar?

İnsanlarla iletişime geçtiğimizde sosyal alanla başlar ve sonra kişisel alana gireriz. Bu çok dikkat edilmesi gereken bir konudur, kesinlikle mahrem alana girilmemeli ve kişisel alana da girerken yavaş ve tepkiler gözlenerek girilmelidir. Birçok insanın sosyal alandan kişisel alana hızlı bir giriş yaptığını ve bu yüzden çok itici bulunduklarına bizzat şahit oldum.

Unutmayın, iletişimizin kalitesi, hayatınızın kalitesini belirler.

Kaynaklar: Personel Space Wikipedia

Understanding Body Language / About.com

The Secret Language Business / Kevin Hogan

Bana Yalan Söyle (Lie to Me)

Ben insan psikolojisi ve hipnoz üzerine çalışan, araştırma yapan birisi olduğum için insanların en küçük davranışlarını bile farketmek zorundayım.  Sözgelimi ben bir kelime söylediğimde karşımdakinin hemen o kelimeye verdiği tepkiyi hissederim ve ona göre devam edip etmeyeceğime karar veririm.

Tabii bazı insanlar duygularını saklamayı diğer insanlardan daha iyi beceriyorlar, bu farkı anlamak için çocukları örnek verebiliriz; çocuklar yalan söylediğinde, utandığında veya yanlış bir şey yaptıklarında bunu beden dillerinde açıkça görürsünüz ama büyüdükçe bunu saklamayı öğrenirler. Fakat insanları okumayı bilirseniz büyüklerin de yalanlarını rahatlıkla görebilirsiniz.

Devam

Sözsüz İletişim – Renklerin Dili

İletişimin iki unsuru vardır, birisi sözlü iletişim diğeri de sözsüz iletişimdir. Biz hep sözlü iletişim üzerine çalışırız, iletişim üzerine yapılan eğitimlerin %90’da sözlü iletişim üzerinedir. Fakat gariptir ki yapılan bilimsel araştırmalar sözsüz iletişimin, sözlü iletişimden çok daha güçlü olduğunu göstermiştir. Yani siz kelimelerle bir şeyler anlatmaya çalışıyorsunuz ama sözsüz iletişim yoluyla daha önceden karşı tarafa yığınla bilgi göndermiş oluyorsunuz.

Peki sözsüz iletişim nedir? Beden dili midir? Hayır. Beden dili sözsüz iletişimin sadece bir parçasıdır. Sözsüz iletişimin unsurlarını sayarsak, Giydiğiniz kıyafetler, taktığınız takılar, (yüzük, saat, kolye vs.) kıyafetlerinizin rengi, ses tonu, beden duruşu, jest, mimikler vs. vs.

Devam