Uzun zamandır yazdığım parçaların notaları isteniyordu. Ve ben de sizler için yüklemeye başladım. Artık Aşk parçasının notasını, Gece parçasının notasını, Gönül parçasının notasını bulabileceksiniz.
Kolay Nota
Notaları en kolay okunacak şekilde yazdım. Normalde sol el notaları ve sağ el notaları daha komplike ama amatör müzisyenlerin de kolayca çalabilmesi için en kolay hali ile paylaştım.
Piyanistler İçin
Piyanistler için sol el notalarını da arzu ederlerse kendilerine gönderebilirim.
Kadınlar anlaşılmak için değil, yaşanmak için vardırlar. Eğer yaşanacak bir kadın bulduysanız, anlamak için vakit kaybetmeyin. Tabi bu sözden kadınlar anlaşılmazdır diye bir düşünce çıkmasın, belki biz erkeklerin kafası bu konuda iyi çalışmıyordur. Zaten birbirimizi her konuda anlamalıyız diye bir zorunluluk yok. Birbirimize saygı duyalım yeter. Her konuda birbirimizle aynı düşünmek zorunda değiliz. Bir ilişki de bir elmanın yarısı olmayalım. Ya da birbirimizi karıştırıp çorba olmayalım. İki ayrı çiçek olalım, birlikte buket olalım.
Karşımızdakini olduğu gibi kabul edelim, onu değiştirmeye çalışmayalım. Ya da kabul etmeyelim ama başkasını değiştirmeye çalışmak sizi yorar ve yıllar geçer sonra farkedersiniz ki boşa kürek çekmişsiniz bir de zamanınızdan olmuşsunuz.
O yüzden bir insanı değiştirebilir miyim diye çıkma yola., ben bunun huyuna katlanabilir miyim diye düşün. Evet belki katlanmak güzel bir söz değil ama bizi birazcık gerçeklerle yüzleştiriyor. İnsanlar değişmez demiyorum. Şahsen ben çok değiştim ve danışmanlık çalışmalarımda birçok insanın değişmesine de yardımcı oldum. Ama şunu da unutmamlıyız ki insanlar gerçekten kendileri isterse değişir. Bir başkası onları değiştirmeye çalışırsa bazen bu durum ters teper.
Başkalarını değiştirmeye çalışarak hem kendinizi gereksiz yorarsınız hem de yıllarınızı boşa harcarsınız. Yapabileceğiniz en iyi şey kendinizi değiştirmek. Senin gönlün değişirse, dünya değişir. Sen kendin değişirsen, yaydığın enerji çevreni de değiştirmeye başlayacak. Bu dediğime gerçekten inanın. Ben buna yüzlerce kez şahit oldum. Sadece niyet et ve yoluna devam et. Kader niyete aşıktır, çektiğin zahmet bir gün rahmet olur derler.
Bu yüzden zor bir zamanda bile olsan sabret. Sabretmek öylece oturup beklemk değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır, dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü hayal edebilmektir. O yüzden niyetiniz ve sabrınız varsa yol sizin için açılacaktır. Yola kendinizi bırakın ve şemsi tebrizinin bu sözünü yol boyunca hiç unutmayın: Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir, sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün, gerisi zaten kendiliğinden gelir.
Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir.
Turia Pitt Avusturalya’lı genç ve güzel model.
Orman yangınında vücudunun %65 yanıyor ve yangında sağ elini de kaybediyor. 5 ay hastanede tedavi görüyor.
Bu feci kazadan sonra kocası işinden istifa edip eşine bakıyor.
Ne yüce bir duygusun ?sevgi??
Uğruna ne şiirler ne şarkılar yazılmış, ne dağlar delinmiş, çöller aşılmış, yollarına düşülmüş, mecnun olan ugrunda ölmüş? Kimi sevgiyi yeni doğmuş bebeğin yumuk yumuk ellerinin arasında bulurken, kimi sevgilinin ilk dokunuşunda bulmuş? Kimi gözyaşlarını silen annenin parmaklarında, kimisi de babanın güven veren kollarında? Bakmayın öyle kolay betimlendiğine. Her ne kadar kolay anlatılır bir şey olsa da öyle her yiğidin harcı değil sevmek. Yani tüm saflığıyla sevmek? Çünkü gercek sevgi, yurek kapisinin, gonul gozunun acilmasini ister. Yaşaminin kaynağını oradan alir. Kelimelerden, dudaklardan, gözlerden veya ellerden tasar. Kendi yolunu bulur… O sözlerin, gözlerin, tenin sıcaklığı da, bu kaynağından gelir işte. Hayatının amacını, anlamını arayan insan, yüreğindeki bu duyguyu serbest bıraktığı anda özüne daha çok yaklaşmış demektir. Çünkü sevmek, ona benligini tamamen açmaktır. Tüm çıplaklığınla sen ?sen? olurken, onu da en saf haliyle tanıyıp sevmek demektir.
Evet, bir de aşk var? Herkes içinse apayrı bir tanımı var. Benim için aşk, normalde yaptığın şeyleri, onunla deneyimlediğinde hissettiğin o eşsiz zevk, hayatına katılan o yüce anlamdır. Aşk kaynağını, anlamını, sımsıcak sevgiden alır. Ne zaman ki, benlik arayışı biter? İşte o zaman aşk da gider. Bu yuzden, Bir tek sevgi kalır geriye. yeniden hatırla özünü ve yeniden anlamlandir askla hayatini diye…
Aski disarda mi arar gozler? İste gonul burada devreye girer ve derki Sems’in dilinden;
“Ey aşk! Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım. Oysa bendeymişsin bilememişim. Oyalanmışım. Kalakalmışım.”
Mesele sevmek değil,
Güzel sevebilmek,
değerli hissetirebilmek,
önemli hissettirebilmek,
hissedildiğini hissettirebilmek,
seninle birlikte güvende olduğunu hissettirebilmek,
hastalıkta sağlıkta yanında olduğunu hissettirebilmek…
Sadece hissettirebilmek değil tabi ki, bunu yapabilmek.
Kalp mi insana sev diyen yoksa yalnızlık mı körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı?