Bilinçaltımızın tek bir amacı vardır; ‘hayatta kalmak’!..
Atalarımız bizim gibi şanslı değillerdi, her gün yiyecek bulmak için amansız bir mücadele veriyorlardı, üstelik ertesi gün yemek bulmak da garanti değildi. O yüzden bir yemek kaynağı bulduklarında yiyebildikleri kadar yiyor ve böylece hayatta kalmak için kalori biriktiriyorlardı.
O dönemlerde kalori depolamış, yani vücudu yağlanmış (nispeten şişman) olanlar zayıf kişilere göre açlığa daha fazla dayanabiliyor ve bu yüzden hayatta kalma şansları yükseliyordu.
Brokoli mi? Patates kızartması mı?
Dünyanın her yerinde insan denen canlının yağlı ve yüksek kalorili yiyeceklere zaafı vardır. Bir başka açıdan ele alacak olursak; tat alıcılarımız haşlanmış brokoli yerine kebap, döner ve patates kızartması seçmemiz yönünde evrimleşmiştir. Çünkü bu besinler kalori yönünden zengin ve doyurucudur.
Stresliysen yiyeceğe yönelirsin
İnsanoğlu, tarih boyunca kıtlıkla mücadele etmiştir, bu yüzden yemek yemek hayatımızın en önemli parçalarından biridir. Stresli olduğumuz zamanlarda beynimiz bedenimize karışık sinyaller gönderir ve ilkel bir güdü ile kendimizi çoğunlukla yemeğe yönlendiririz. Bundan bin yıl önce insanların % 90’ının en büyük stres kaynağı yiyecek bulamamaktı, en mutlu oldukları şey ise bir yemek kaynağı bulmak ve yemekti. İşte o ilkel dürtülerimiz stresli anlarımızda hala bizi yemeye; buzdolabını açmaya, pizza sipariş etmeye ya da bir tatlı yemeye yönlendiriyor.
Fast food stresli ve yoğun çalışan günümüz insanının en çok tercih ettiği yemek türü. Bu yemek tarzı sayesinde hem yiyeceğe çabuk ve zahmetsizce ulaşıyor, hem de farkında olmadan -hayatta kalma güdümüzü tatmin ederek- kalori depolayabiliyoruz.
Şu an gerçekten aç mısın?
Şimdi bu bilgilerin ışığında stresli anlarınızda kendinize mutlaka şu soruyu sorun; “şu an gerçekten aç mıyım?”...
Aç olmadığınızı fark ettiğiniz her anda stresinizi azaltmaya yardım edecek başka bir eyleme odaklanmalısınız.
Unutmayın çoğu zaman karnımızı değil, duygularımızı doyurmaya çalışıyoruz.
Kaynaklar;
1) Andrew M. Prentice, ”Early Influences on Human Energy Regulation: Thrifty Genotypes and Thrifty Phenotypes, ”Physiology – Behavior 86 (2005)
2) Micheal L. Power, The Evolution of Obesity (Baltimore, MD: Johns Hopkins University Press, 2009)
Ada says:
Sinir stres yalnızlık korkusu bunalım vs. Durumlar hem helastaliklarin hemde kilo almanın sebeblerinden sadece bir kaçı.
21 Eylül 2015 — 14:41
ersan says:
Benim tam tersi stresli oldugum zamanlar yemek yiyemiyorum. Hiç canım istemiyor.
21 Eylül 2015 — 15:04
Mustafa says:
Güzel bir tespit de bulunulmuş fakat çözüm yolu/yolları da veya öneriler de eklenebillirdi. Bu yazılanlar bilinen bilgiler..
22 Eylül 2015 — 23:51
devrim says:
Mustafa , 1 yıl öncesine kadar 116 kiloydum ve bu stres denen iletle baş etmeye çalışıyordum şimdi 84 kiloyum çözüm önerisini yazıyorum bire bir denedim ve sonuç müthiş , hk performans (kilo bekçiliği sistemi ) interneten inceleyebilirsin
24 Eylül 2015 — 13:04
gülsümgülsün says:
benim kilo almak gibi bi derdim yok , aksine yıllarca hep kırkdokuz elli kilo arasında gittim geldim kırk yaşından sonra biraz aldım o da iyi geldi tabi ki
03 Aralık 2016 — 17:15