Artık anlatmaktan dilimin yorulduğu bir konuyu son olarak burada yazdığım yazı ile noktalamak istiyorum.
YouTube üzerinde Silent Cue (Vazgeçtim) adlı ney üflediğim parça çok izlenince, birileri arkadaki tablodan rahatsız olmuş. Önce “cami içinde yarı çıplak adam olur mu?” sözleriyle başlayan bu tepki, “cami içinde çıplak kadın var”a dönüştü. Sonra da, “Hakan Mengüç subliminal bilinçaltı mesajlarla bilinçaltımıza çıplak kadın ve seks imajını sokmaya çalışıyor“a kadar gitti.
Bunlar şaka değil, Twitter’da yüzlerce retweet aldı ve ağza gelmeyecek hakaretler yedim. Ara ara durulan bu hakaretler geçen gün yine gün yüzüne çıkınca bu yazıyı yazmak durumunda kaldım. YouTube açıklamasında zaten yazmıştım ama burada detaylı bir şekilde anlatayım dedim. Hem de bu vesile ile Kalenderilik ve Kalenderi Dervişlerin’den de bahsedeceğim.
Tablonun Hikayesi
Jean-Léon Gérôme 1868’de Mısır’a yaptığı gezisinde Amr b. As Camiini ziyareti sırasında gördüğü tabloyu resmetmiş. Tablo şu an New York Metropolitan Sanat Müzesi’nde sergileniyor.
Ressam tabloda dönemin Mısır hayatını anlatan birçok detayı resmine eklemiş. Tablodaki yarı çıplak görünümlü (erkek) kişi de o dönem Mısır’da çok yaygın olan Kalenderilik sufi akımının dervişlerinden bir Kalenderi Dervişi.
Aynı Kalenderi Dervişlerini ressamın bir diğer tablosu olan “Dönen Dervişler”de de görebiliriz.
Yine aynı ressamdan caminin kapısında bekleyen Mağribi Kalenderî dervişi. (1881, Gérôme, Jean Léon, NYPL Dijital koleksiyonu )
Kalenderilik Nedir?
Kalenderilik dünyevi değerleri umursamayan, mala mülke önem vermeyen, içinde yaşadıkları toplumun örf ve adetlerine umursamayan, bu karşı çıkışı da giyim, davranış ve tutumlarıyla dile getiren bir sufi akımdır.
Kalender kelimesi genel olarak sözlüklerde “dünyadan elini çekip başıboş gezen derviş.” olarak geçer.
Giyimlerinden, aksesuarlarından ve davranışlarından bir kalenderi dervişini kolaylıkla tanırsınız.
Yukarıdaki fotoğrafta tipik bir kalenderi dervişini görüyorsunuz. Kalenderiler kaynaklarda mahrem yerleri dışında genellikle yaz-kış tamamen çıplak olan ya da sırtlarında kurutulmuş koyun/keçi postu taşıdıkları belirtilen sufilerdir.
Genel olarak tek başına ya da küçük gruplar halinde gezerler. (3-5 kişi) Geçimlerini dilenerek, rüya yorumlayarak vb. şeylerle sağlarlar, ticaret yapmazlar çünkü çalışmak dünyayı ciddiye almaktır onlar için.
Bazı kişiler onlara “sufizmin hippileri” der.
Ahmet Targon Karamustafa kalenderler hakkında, “Tanrının Kural Tanımaz Kulları” der ve aynı isimli kitabında, Giovanni Antonio Menavino’dan şu şekilde alıntı yapar;
“Koyun postuna sarılı Kalenderler bunun dışında çıplaktır. Başları tamamen kazıtılmıştır. “
Ahmet Şenocak kitabında Kalenderileri, “Marjinal Sufiler” olarak tanımlar.
Şems-i Tebrizi Kalenderi Dervişi miydi?
Şems-i Tebrizi’nin Kalenderi Dervişi olduğuna dair kesin bir kanıt yoktur, fakat sufizm konusunda yetkin kişiler ve Mevlana’nın aşağıda alıntılayacağımız bazı şiirlerinden de görebildiğimiz kadarıyla Kalenderi Dervişi olma ihtimali yüksektir.
Son sufilerden (sufi derken kastımız, sufi felsefesi ile meşgul olanlar) Nezih Uzel, Murat Bardakçı’nın Tarihin Arka Odası adlı programında Şems-i Tebrizi için Kalenderi Dervişi ifadesini kullanmıştır. Murat Bardakçı’da onaylamıştır. (İlgili video)
Mevlana’nın bütün eserlerini Farsça’dan Türkçe’ye çeviren Abdülbaki Gölpınarlı da, Şems’in gittiği yerlerde Kalenderî tekkelerine uğramaya itina gösteren, semâ yapan, kalendermeşrep bir sûfî olduğundan bahseder. (Fakat yine de Şems’i Melamilere daha yakın görür.)
Mevlana da Mesnevi’sinde Kalenderilerden övgüyle bahsetmektedir.
“Ey kalender, düğümü açan olmadıktan sonra ne diye düğümleyelim? Ey Tebrizli Şems, senin güneşin gibi bir güneş bu gökyüzünde yok.”
“Kalender, hiçbir şeyle bağlı değil gibi görünür amma sırlarla doludur. Önce birçok dikenlerin derdini çekerdi, fakat şimdi baştan başa gül oldu, dikene aldırış bile etmez… Kalender gemide oturmuştur, yol alıp durmadadır, fakat kendisi yürümemekte…“
“Hak kokusunu kalenderin ağzından ara. Adam-akıllı ararsan şüphe yok ki mahrem olur, aradığını bulursun”
( Kaynak: Mevlana Celaleddin – Hayatı, Felsefesi, Eserleri, Eserlerinden Seçmeler – Abdülbaki Gölpınarlı )
“Şems de kişilik olarak; cezbeli bir ruha sahip, başkaları üzerinde rûhânî tesir uyandırabilen, yorumları ve sözleriyle insanları şoke eden, kolay anlaşılamayan, tanınmaktan kaçan, devrindeki birçok şeyhle görüşmesine rağmen hiçbirine bağlanmayan ve çok sık yer değiştiren, bir sûfî olarak resmedilir.” – Yard. Doç. Mustafa Çakmaklıoğlu (Kaynak)
Cemalnur Sargut’a göre Şems’i diğerlerinden ayıran çok sıra dışı bir özelliği de var. Ona göre Şems bir anlamda anarşist ruhlu bir sufi: “Şems’i bilmek insanı gerçekten hiç bilmediği bir âleme götürür. Mesela kalıpları hiç sevmeyen, Müslümanlığın kalıplaşmış hallerinden hoşlanmayan insan Şems’in kalıp yıkan o anarşist ruhundan çok hoşlanarak, hem dinin hem anarşinin mânâsını öğrenir. Bu mânâda anarşi bir şeyi yıkmak demek değil, yıktığı şeyi var etmek demektir”. (Kaynak)
Kalenderiler Saygınlığı Önemsemez
Kalenderiler için saygınlık hiç önem taşımaz. Başkalarının onlar hakkında ne söylediği zerre umurlarında değildir.
Bir şey söylemek istediklerinde lafı hiç yumuşatmadan pat diye söylerler.
Kılık kıyafete hiç önem vermezler.
Dini konularda bile sert çıkışları, aykırı fikirleri vardır.
Bulundukları yerlerde katı din adamları tarafından hiç sevilmemişler hatta kafir olarak görülmüşlerdir.
“Ben o pîrim ki adım kalender ne evim var ne barkım ne manastırım var ne tekkem
Gündüz oldu mu senin civârında döner dururum gece olunca da başımı kerpiçlere kor yatar uyurum.”
KALENDERİ Baba tahir-i uryan
Sürekli seyahat halindedirler. Bir yerde uzun kalmayı sevmezler. Yolların insana çok şey öğrettiğine inanırlar.
Mülkiyet kavramına inanmazlar.
Her ne kadar tarikat olarak anılsalar da, tarikatlara karşı bir tepki olarak doğmuşlardır.
Şems-i Tebrizi’nin Kalendermeşrep şu sözü, belki de onların dünyalarını en iyi ifade eden sözdür.
“İlim beni uçurumun kenarına getirdi. Oradan vecd ile bilinmezlik denizine daldım. Vecdim beni boğuyordu ki, cahilliğim kurtardı.”
Şems-i tebrizi
Son Söz
Kalenderileri uzun zamandır yazmak istiyorum ama hep bir şekilde ertelemiştim. Sosyal medyanın bu yeni “linç kültürü”den payımı alarak Kalenderiliği yazmak nasip oldu. Gün bugüneymiş.
Ayrıca Kalenderiliği belki bugün ilk defa duyduğunuzu düşünebilirsiniz ama sanırım hepinizin dilinde bu şarkının sözleri vardır;
“Ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam…”
Aklınıza geldi mi? ☺️
- 27 Nisan – Hakan Mengüç
Kaynak ve ileri okumalar;
Anadolu’da Kalenderiler: http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/18/1744/18521.pdf
Kalenderilik: https://www.gzt.com/mecra/koksuz-dalsiz-bir-suf-akim-kalenderlik-3512066
Koray says:
Sıkma canını güzel insan. Linç kültürü dediğin 3-5 cahil cuhelanin trol artıklarıdır, hem şerrin hayra çıkması da bu yazıya delalet. Gece kanalda ney üflerken izledim, çok etkilendim ve sitene girdim. Sonra nereden nereye gittim. Bende çok istedim üflemeyi âmâ yetenekten zerre vermemiş. En ağır hard rock listemden sonra “gel gör beni aşk neyledi” cila oluyor, sakinleştiriyor ve yetiyordu. Garip insanoğlu, meşrebi, hisleri, ihtiyaçları hep değişir. Değişmeyen bu oldu sadece sanırım. Güzel geceler. Selametle.
08 Mayıs 2020 — 03:44
Feride says:
Her kes baktığı yerde, baktığı kişide kendini görür. Siz hep güzel yürekli kalın, başarılar dilerim.
21 Mayıs 2020 — 13:17
Zeliha KAHRAMAN ÇETİN says:
Yari doktor candan yari imam dinden misali bizler bilmeden konuşmayı,ileri gidip bildiğimiz yani aslında ucundan birşey gördüğümüz konuların uzmanı olmayı pek bir biliriz. Hatta onlara öyle inanırız ki başkaları yanlış olur.
Kişi önce kendini bilmeli der Yunusumuz.
Ilim kendin bilmektir.Bilene
21 Mayıs 2020 — 13:32
Murad says:
Hakan Mengüc super paylaşm gakiba ben de bi kalanderim
21 Mayıs 2020 — 13:40
Münevver says:
Kalp deniz dil kıyıdır kalpte ne varsa dilden o çıkar bir kaç haddini bilmez yüzünden sinirinizi bozmayın her zaman derler meyve vrren ağaç taşlanır ben kendimden örnek vereyim sizi tanımadan önce bir boşlukta gibiydim hep üzgündüm şimdi daha iyi hissediyorum sizin konuşmalarınız bilgileriniz sayesinde huzur buluyorum sizi dinledikçe başarılarınız daim olsun Allaha emanet olun hayırlı günler?
21 Mayıs 2020 — 13:41
Saime says:
Slm Hakan bey sıkmayın canınızı. Bizler bazı şeyleri daha anlayamadık sanirım yada işimize öyle geliyor. Birşeyleri araştırmadan, anlamadan,dinlemeden, sadece ve sadece görüntüye, insanların hal ve tavirlarına bakıp hemen değer biçiyoruz. Ama bilmiyoruz ki “Hiçbirşeyin görüntüden ibaret olmadığını” Aslı olmadığı halde, kendimize ruh halimize göre yorumlar yapıp birilerinin günahını alarak çok büyük günah lar işliyoruz ama bu devirde kimse bunları dikkat etmiyor.
Önemli olan sizin niyetiniz siz kendinizi biliyorsunuz, bizlerde sizi biliyoruz gerisini fazla dert etmeyin.
21 Mayıs 2020 — 14:18
Ravza filiz says:
Baktıgın benim aslında gördüğün sensin……. kalbleri nasılsa öle görüp yorumlamslar, düşünceleri kendi kirli dunyalarini yansitiyo….. bizi bulmaya içimizdeki bizi buldurmaya devam hakan mengüç…..
21 Mayıs 2020 — 14:31
Nihal says:
Maalesef meyve veren ağaç taslanirmis… Sizin kitaplarınız ve videolarınız kimlerin hayatlarını değiştirdi bir bilseniz ?? Lütfen kendini bilmez insanlar yüzünden üzülmeyin. En büyük duam bu mübarek günlerde ALLAH dünyadaki tüm iyi insanları korusun ???
21 Mayıs 2020 — 14:35
Fatih Bayram says:
Merhaba Hakan bey. Bunlar olacak elbette. Yoksa ilerlediğinizi nasıl anlayacaksınız. Demek ki meyve verdiğinize göre taşlanmaya başlanmışsınız. Rabbim yolunuzu açık eylesin.
21 Mayıs 2020 — 14:45
Feyza says:
Cahil İnsanlara teşekkür ediyorum çünkü onlar bir şeyin aslını öğrenmeden yorum yapıyorlar insanlara hakaret ediyorlar ve hakarete uğrayan insanda açıklama yapmak zorunda kalıyor ve bu sayede bende kalenderiliği öğrendim. Bir yandan üzücü bir yandan mutlu edici ?
21 Mayıs 2020 — 15:08
Hatice Bozkurt says:
Güzel bi paylaşımdı, teşekkürler.
Ayrıca meyve veren ağaç taşlanır dememe gerek yok sanırım
21 Mayıs 2020 — 15:57
sevden says:
Kusur ararlar, kendi kusurluluklarından.
Üzerler, kendi üzüntülerinden.
Acı çektirirler, kendi acı çekişlerinden.
Değersizleştirirler, kendi değersizliklerinden.
Eleştirirlerde eleştirirler.. çünkü kendileri de eleştirilmiş bunu öğrenmişlerdir.
Gerçekten çok üzüldüm…
21 Mayıs 2020 — 16:18
İrem says:
Sen canını sıkma güzel insan, 3 hafta önce görmüştüm bir videonu ondan beridir “sufi felsefesine” ilgim var. Araştırıyorum, okuyorum, öğreniyorum..
İnsanlar bu şekilde başkalarını kötüleyince, kendi başarısızlıklarını örtüyorlar kendilerince, rahatlıyorlar, mutlu oluyorlar hatta bu şekilde linç etmek ve başka insanlarında bunu onaylamasını mutlu ediyor onları..Birkaç dakikalığına mutlu oluyorlar. Bazen insanlara bir şeyleri anlatamazsın, açıklayamazsın, görmek istedikleri gibi görürler sadece. Senin bu yorumları okuyacağını bildiğimden senin zaten bildiklerini ve insanlara aktardığın güzel düşüncelerini sana hatırlatmak istedim. Sen kendini biliyorsun zaten..Teşekkürler bu değerli bilgiler için, umarım birgün tanışmak nasip olur…
21 Mayıs 2020 — 16:32
Kevser says:
Okuduğum kitabın sırasının bile tesadüf olmadığına inandığım için bana ne getirecek, ne katacak diye evet senin sıran galiba derken gördüm kitabınızı internette. Aldım bir solukda okudum. Tam sırasıydı çok etkilendim. İyi-kötü yaşadığımız herşey sırasıyla bizi terbiye edecekler sevgili Hakan bey. Biz de kimlerin imtihanıyız kimlerin akıntısına ark olmuşuz göreceğiz. Kalbinizdeki ışığınız bir çok insanı aydınlatıyorsa ne ala Rabbim gücünüzü artırsın kendinize iyi bakın.
21 Mayıs 2020 — 17:30
Nursel says:
Hiç canınızı sıkmayın,atılan taşlar Gül olur ve siz o gülleri bu şekilde kaleme alır bizlere sunarsınız.Ne güzel bir şermiş ki bu güzel yazıyı okumamıza vesile oldu.Sonsuz teşekkürler can.?
21 Mayıs 2020 — 17:48
Eda says:
Sizler yüreği güzel insanlarsınız bize de bir çok şey öğrettiniz. Yeni yollara adım attırdıniz . Her nasıl olulursa olsun yeni bilgiler öğretmeye devam ediyorsunuz. Teşekkürederim.
21 Mayıs 2020 — 18:28
Hatice Vertop says:
Böyle bir güzelliğin içine nasıl kendilerine göre çirkinlikler yaratıyorlar şaşırıyorum sizin nefesinize ve yüreğinize sağlık
21 Mayıs 2020 — 20:08
Pelin says:
Sevgili hakan bey,
Siz yolunuza devam edin. İnsan dinden , ırktan, insan olmuyor. insanliktan insan oluyor. Size çok güzel bir şekilde bunu örnek olarak yaşıyarak gösteriyorsunuz. Ellinize, ağzınıza, kalbinize ve cesaretinizi çok teşekkür ederim❤️….hepimizin dünya barışına katkımız olsun….
21 Mayıs 2020 — 20:16
Olga Varyemez says:
Herşeyin en leri yaradana aittir. En büyük büyük sanatçı olan yaradanın huzurunda en saf çıplak hali ile durabilmektir marifet.Bu noktada eserde öyle görülmesi çok anlamlı. Bir sanatcının yapabilecegi, manası derin harkulade bir eser. Soyunmadan giyinmek yok.Tasavvufta kişiler arınıp kabuklarını atarlar yine soyunma vardır arınma aldıkları mertebeye göre hırka giyinirler.Çok eski dönemlerde Ruhun bilgelik ve erdem dışında hiç bir örtüsü olamayacağı için, henüz gerçek bilgiye ulaşmamış olan adaylar Gizemlere çıplak olarak katılırlar, onlara önce bir hayvan derisi ardından insiyelerde aldıkları felsefi öğretileri sembolize edilen kutsal cübbeler verilirmiş. Ruhta bilgelik ve erdem örtüsünün olup olmadığı Allahın verdiği ve bildiğidir. Diğerleri kişilerin aldığı eğitim ve mertebelerin görseli giyinip soyunma vardır. Ben çok şaşırdım kendime çok fenasın Herşeyi de görme derdim. Millet benden fena çıktı videoda arkadaki tabloda o mesafeden nasıl bakıtılarda gördüler onu akıl alır gibi değil. Dikkat edipTabloya bakan sanattan anlayan derim. sanata bakıp nasıl anlamadılar oda akıl alır gibi değil. Allah yardımcın olsun ne diyeyim. Bence başarılarının devamından başka söylenecek yok.
21 Mayıs 2020 — 21:09
GÜLAY GÜLTEKİN says:
sizden cok güzel bilgiler ogrendik. kendimizin yanlışlarını gördük. bize dogru gelenlerin yanlis olduğunu. sizin kitaplarınızı okuyup sizi dinledikten sonra kendimizi bulduk diyebiliriz. bilginin sadece kendine degil etrafina yaydığı ışık kötü olamaz. sizi bilmeyen tanimayanlarin boş kelimeleri olabilir. sizinde dediginiz gibi kalbin temizse hikayen mutlu biter. yaşamda kötülükler olmazsa iyiliklerde olmazmış. sizi seviyoruz. iyiki tesadüfen sizi tanımışız
21 Mayıs 2020 — 22:34
Aylin Cengiz says:
Allah Hidayet versin . Versin ki birazda güzel gorebilsinler, güzellikleri görebilsinler Amin. Yazik ki cok seyden mahrumlar…
22 Mayıs 2020 — 00:03
Emel Cengiz says:
“Akan su yosun tutmaz” unuttuğum bir sözdü, sayende tekrar hatırladım, kısmete bakki tekrar senin için kullanmak nasip oldu. ? Yolun açık olsun… Kitaplar harikaydı, yenisini bekliyorum… Sevgiler….
22 Mayıs 2020 — 00:43
Ebru Seylan says:
Cemal Nur Sargut hocamizin dediği gibi “Bana hakaret edenlere şükrediyorum. Beni terbiye ediyorlar ,nefsimin en güzel sınavı…” sanırım çok zor ama böyle idrak edebilmek umuduyla.
22 Mayıs 2020 — 00:59
Meltem Arslankeçecioğlu says:
Bu harika bilgiler için çok teşekkür ederim tam da rüyamda Şems’i gördüğümü anlatırken bir hocama rastgeldi (hayatta hiçbirşey tesadüf değildir) yazınız, kitabınızı bir solukta okudum, muhteşemdi, Emeğinize sağlık, meyve veren ağaç taşlanır misali takılmayın bence de sizi seviyoruz
22 Mayıs 2020 — 01:17
Serdar Süleyman says:
Sen ki yüreği,kalbi güzel insan sen kendinden eminsin gerisi teferruat olmalı. Seni bilenler bilir bilmeyende kendi bilir. 3 , 5 kişinin kötü söylemi seni değiştirmez onlar bir cahillik yapıyorlar, ne söylediklerini bilmiyorlar sonradan herşeyin farkına varacaklardır.
22 Mayıs 2020 — 02:25
Dilek Arıkan says:
Bu da geçer Ya ‘Hu ‘….yolunuza bakın sesinde huzur olan güzel insan ….
22 Mayıs 2020 — 03:31
Elif says:
“Bir kusur ararisen kendinde ara” Sende kusur arayip bulanlar kendilerini görürler….
22 Mayıs 2020 — 03:44
Nagihan says:
Bence bir başkasının ne söylediğinin de sizin için önemi olmasın. Bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkartmamış. Bizim ülkemizde aktif sosyal medya kullanımının getirdiği bi dezavantaj malesef bu durum. 1 kişi kötü yazınca o yorumu okuyan herkes peşinden yürüyor. Çok büyük bir kitleye hitap ediyorsunuz Hakan bey bunlara takılmayın herkes sizi çok iyi tanıyor. Ve yine Eğitim şart diyoruz ?
22 Mayıs 2020 — 03:54
Elvan says:
Hic birsey luzumsuz degil bu hayatta.. hersey zittiyla var.. gece olmadan gündüzün kiymetini.. kötülük olmadan iyiligin degerini nerden bilecektik yoksa.. serrìn icindeki hayrda bu olsa gerek.. sevgiyle kalin…
22 Mayıs 2020 — 06:07
Selma says:
Rabbim sizi iki cihanda da sıkıntı ve darda bırakmasın bende instagramda gördüm hiçbir karşılaşma tesadüf değildir kitabınızı aldım şuan okuyorum huzur verici aslında dünyada hiçbirşeyin değerinin anlamının olmadığını artık bazı insanlar şaşmış durumda bu virüs bile durduramıyor malasef onlar ekranda edepli ahlaklı bi insanı görünce şaşıran yoluna taş koymak istifan insanlar sizin yolunuz rabbimin yolu açık olsun inşallah benimde 14 yaşında oğlum var bende sizin gibi olmasını çok isterim ben sizinle bi konu hakkında görüşmek istiyorum hakan vey allaha emanet olun..
22 Mayıs 2020 — 07:33
Basak says:
Günlerdir sessizliğe bürünmenizin sebebi buymuş demekki… kafaniza takmayın gerçekten meyve veren ağacı taşlıyorlar… kıskançlık bürümüş içlerini….
22 Mayıs 2020 — 08:10
Candan says:
İnsanlar içlerinde kirli pis egolarını böyle kirli pis söz ve davranışlarla bastırmaya çalışırlar…Bakan gözleri öyle hinlikle dolu ki bir tabloya bakarken bile içlerindeki kirlilikle bakıyorlar…Aldırmayın ..siz yüreği güzel insan yüreğinizde ki güzellikleri bizlerle paylaşmaya devam edin..Güzellikler sizinle olsun..
22 Mayıs 2020 — 12:01
Ferhat Atik says:
“Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir!” ?
24 Mayıs 2020 — 12:15
Buluuuuuuttttt says:
her şeye rağmen hep haklısın zaten ☺️
26 Mayıs 2020 — 13:31
ÇAĞLAR ( Vakti Seyir ) says:
Bilgi paylaşıldıkça zenginlik kazanır. Bilip bilmeden yorum yapanlar elbette olmuştur, olmaya da devam edecektir. Siz engin ve düzeyli bilgilerinizin yazınıza taşıyarak, bilgi zenginliğini biraz kez daha ortaya koymuş ve belki de ” aydınlanmamıș” bir çok kişiyi aydınlattınız üstadım. Kaleminiz yüreğiniz daim olsun,
Sevgi ve selamlarım yüreğinize…
03 Eylül 2020 — 01:14
Şen Erişen says:
Sizi dinledim sonra yazınızı zevkle okudum ve yorumları da
27 Ekim 2020 — 20:25
Sadık says:
Bazen birilerinin kötülemesi çok kayda değer oluyor bana göre, Örnek bu karalama olmasa buraya gelip bu bilgilere sahip olamayacaktım. Belki binlerce rt ile kötülendi ama binlerce insana güzel bilgi ulaştırmış oldular bilmeden. Bunlara aldırmayıp bu değerli bilgileri bana ve diğerlerine sunduğun için müteşekkir olduğumu bildirmek isterim. Saygılarımla yüreği gönlü nefesi güzel olan…
08 Haziran 2021 — 15:34
Mehmet Sait duru says:
Yüzde ısrar etme 90 da olur insan dediğin noksan da olur bir ben varım deme yoksan da olur bu meydan erler meydanıdır nice erler gelip geçti Soran bile olmadı kimse meyvesiz ağaca taş atmaz değerli saygıdeğer hakan Mengüç Hocam Size illa bir uğraşı sizi seven insan ne kadarsa sizden nefret eden insan da bir o kadardır siz sizi seven topluluğu görmenizi dilerim bülbül güle karga çöplüğe götürür Allah yardımcıları olsun Allah ıslah etsin saygılarımı sunarım
09 Eylül 2021 — 11:58
Demet says:
Neyi çok güzel caliyosunuz yeteneğinizi kıskanan ve kendini bilmeyen insanlara bişey anlatmak zorunda değilsiniz siz doğru bildiğiniz yoldan ayrılmayın hayatınızda başarılar dilerim Allah yolunuzu açık etsin inşallah ?
23 Kasım 2021 — 23:06
hasan says:
internet icad oldu cahil cühela hasa alim oldu !!! maalesef bilmedigini dahi bilmeyenler senin gibi edep ve adap üzerine sanat icra eden bir kardesimize,asil kendi üslerine yakisacak olan kinlerini kusmuslar…Sen yolunu bozma,biz seni severek dinliyor ve takip ediyoruz…asil olan dogrudur !!! Allah insallah diger tiplerinde yakin zamanda cezalarini verir..
06 Ekim 2023 — 12:22