Annesiyle babası ayrıldığında 6 yaşındaydı Hüseyin Özer. Zor geçen çocukluk yılları ve bir türlü sevemediği köy hayatından sonra 12 yaşında köyünden kaçtı. Artık Ankara’nın sokaklarında kalıyordu, kışları tuvaletlerde yatıyor, yazları banklarda uyuyordu.
Hangi işleri yaptı?
– Çakmaklara gaz dolduruyordu
– Günlük bir lira yevmiye ile pastanede çalıştı
– Bulaşıkçılık yaptı
“Daha sonra Necati Bey Caddesi’nde bir pastanede günlük 2.5 lira yevmiyeyle işe başladım. İlk paramla taksitle siyah bir ceket aldım. Bu arada hâlâ tuvalette kalıyordum. Bir süre sonra İsmet Paşa’da Lale Lokantası’nda iş buldum. Kendime bir kömürlüğü kalacak yer yaptım. İyi para kazanıyordum. Bir külot, çorap, ikinci el ayakkabı ve kot pantolon aldım. Kömürlüğe bir de yatak aldım bir süre sonra. Artık köşeyi dönmüştüm. Biraz daha para kazanınca ranza yaptım kendime.”
15 yaşında Ankara dar gelmişti ve İstanbul’a doğru yola koyuldu…
15 – 20 yaş arası lokantalarda çalıştı ve bu arada akşamları ingilizce kursuna gitti.
20 yaşında İngiltere’ye gitmeye karar verdi ve dediğini yaparak yanında 100 lirasıyla Londra’ya gitti. Bir dönercide iş buldu.
Sonra kendini geliştirdi, işi tamamıyla öğrendi, bir yer işletmenin tüm ayrıntılarını kavradı ve Sofra‘yı kurdu.
Aşağıdaki videoda daha fazlasını buluabilirsiniz.
Ben Hüseyin Özer hakkındaki bu bilgileri kısaca yazdım, yok bu bana yetmez, daha ayrıntılı öğrenmek istiyorum diyorsanız, kendi web sitesindeki biyografisine buradan bakabilirsiniz. (for English)
Facebook’tan Bu Videoya Gelen Yorumlar
Özgür Şahin says:
Hüseyin Özer gibi kişiler özellikle biz Türk gençlerine gerçekten ilham kaynağı oluyor.
Paylaştığınız için teşekkürler.
25 Ağustos 2009 — 21:13
Adem Göksugüzel says:
Müthiş bir adam! Bir gün yemeklerini yeriz umarım
25 Ağustos 2009 — 22:34
Semra Genç says:
İnsan azminin elinden hiç bir şey kurtulmuyor. Yeter ki istesin
25 Ağustos 2009 — 23:36
Ayla says:
Hüseyin Özer’i ilk defa duydum. Meğersem onu dünya tanıyormuş. Teşekkürler paylaşımınız için
26 Ağustos 2009 — 08:37
Didem says:
Müthiş yaa, çalışma azmi geldi valla
27 Ağustos 2009 — 09:32
sahane says:
bende ilk defa duydum ismini ama sofra adını duymuştum… başarı hikayeleri insana azim veriyo… Biz neden yapamıyalım dedirtiyo… Paylaşım için çok teşekkürler.
27 Ağustos 2009 — 16:55
Özgür-lük says:
harika bir hikaye… özellikle umuda ihtiyacı olan Türk insanı için
28 Ağustos 2009 — 11:33
Candan says:
Hüseyin Özer’in yaşadıkları, burada çok az anlatılmış, inanılmaz bir hayatı var…Hani Türk filmi gibi dersiniz ya aynen öyle ve film değil gerçek…Uzun yıllar Londra’da yaşadım ve onun kadar güzel bir insanı tanıma şansım oldu…
Londra’nın en müstesna, en güzel yerlerinde olan restaurantlarıyla, Türkiye’yi Türk milletini tanıtıyor sevdiriyor…
Bir Türk olarak kendisiyle çok büyük gurur ve onur duyuyorum…
29 Ağustos 2009 — 02:17
Berna Fidan says:
Paylaştığınız için teşekkürler Hakan bey, harika bir hikaye
29 Ağustos 2009 — 13:49
Janset - says:
çok sempatik bir adam, tanışmak isterdim. gerçekten ilham verici bir öykü
29 Ağustos 2009 — 19:05
turhanı tuna says:
gerçektenı başarılı birı azmi mutişı birı turku evladi hepimizı ornekı alajakbirisi olabilirı ylmakı yoku başarıları nice .Hseinlere .\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\????????????????????!!!!!!!!!!
05 Eylül 2009 — 12:11
NURAN BOYRAZ says:
1995 yılında İnoksan firmasının reklam ve halkla ilişkiler müdürlüğünü yürütürken ingiltere londra da grand prix en büyükl aşçılar yarışmasına katılmıştık. Hüseyin Özer ile tanışma şansım olmuştu. Gerçekten Mesleğine aşık ve çok başarılı. O yıl orada yediğim o mezelerin çeşitliliğini ve o kişinin alçak gönüllülüğünü hala unutamıyorum. Her halde bugün en az 80 yaşındadır. Azmin, alçakgönüllülüğün ve çok çalışmanın başarısıdır bu.
NURAN BOYRAZ
10 Kasım 2009 — 17:51
Hülya says:
teşekkürler, çok güzel bir hikaye
10 Aralık 2009 — 06:49
sema zeytinci says:
Geldiği yeri, çocukluğunda yaşadığı açlığı, sefaleti ve kendi ülkesinde hala kendisi gibi aç, sefil milyonlarca çocuk olduğunu unutan bir adam! Yaşadığı açlık ve sefalet ona hiç bir şey öğretememiş! Dünyadaki bin ‘milyarder’ ve dokuz milyon ‘milyoner’ aç gözlü zavallı insancıklardan yanlızca biri!
Kısacası, şimdiki haliyle çok daha zavallı, çok daha sefil!
08 Ocak 2010 — 01:58
sema zeytinci says:
Geldiği yeri, çocukluğunda yaşadığı açlığı, sefaleti ve kendi ülkesinde hala kendisi gibi aç, sefil milyonlarca çocuk olduğunu unutan bir adam! Yaşadığı açlık ve sefalet ona hiç bir şey öğretememiş! Dünyadaki bin ?milyarder? ve dokuz milyon ?milyoner? aç gözlü zavallı insancıklardan yanlızca biri!
Kısacası, şimdiki haliyle çok daha zavallı, çok daha sefil!
Allah şifalar versin!
08 Ocak 2010 — 02:04
diler muştu says:
çok ilgilendiğim konular bursa da oturuyorum bende katılmak isterim
26 Haziran 2010 — 14:34
murat says:
harika bir ısadamı ve ıyı bır sef özer restaurantta calıstım gercekten harıka
01 Mayıs 2011 — 00:32
yılmaz nalbant says:
Arkadaşlar hüseyin abimizin yemeklerının tadı sevgi tencersinden pişırmekden geçiyor.başarısının sebebi ise kendini sevmekden geçiyor.bence sizlerde mekanına ugrama fırsatı yakalrsanız yemkelerının lezzetınden çok sohbetının kişiliginin tadını almaya çalşın.bence çok dıyurucu olur.
04 Aralık 2011 — 11:21
Caner says:
Azmin zaferinin en büyük örneklerinden biri Hüseyin Özer.Ayrıca aziz Türk Milletinin gurur kaynağı kendisi.Bu harika insanı ve onun ibretlik hikayesini bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederiz Hakan Bey.Paylaşan ellerinize sağlık…
04 Aralık 2011 — 21:03
Mutluluğu ve başarıyı hak ediyorum. says:
Başarı insanın hedeflediği şeyi yaşayabilmesi mutluluksa içinde yaşattığıdır.
22 Aralık 2011 — 10:28