Cold reading: Herkes için geçerli olabilecek genel ve muğlak ifadelerle başlayıp daha sonra ustaca karşıdaki kişinin tepkilerini ölçerek özele inip kişiyi okuma anlamına gelir.
Falcıların, medyumların vb. bilerek ya da bilmeyerek yaptıkları şey budur. Benim gözlemlerime göre çoğu insan bunu bilmeden yapıyor.
Cold Reading’in birinci aşaması Barnum Etkisidir. (Forer Etkisi olarak da bilinir.)
Barnum etkisi de şöyle tanımlanabilir; İnsanların başka herkes için de geçerli olabilecek kadar geniş, belirsiz ifadeleri bunun hiç farkına varmadan kendilerine özel görmeleri…
Şimdi aşağıdaki ifadelerin size ne kadar uyduğunu bir göz atın;
“Başkalarının sizi beğenmesine, sizi sevmesine ihtiyaç duyuyorsunuz, ama aynı zamanda kendinize karşı eleştirel olmaya da eğilimlisiniz. Kişiliğinizin bazı zayıf yönleri var ama genelde bunları telafi etmeyi başarıyorsunuz. Hedeflerinizi gerçekleştirmek için kullanabileceğiniz büyük bir kapasitenizin olduğunu biliyorsunuz ama bunun sadece çok küçük bir kısmını kullanıyorsunuz. Dışardan disiplinli ve özgüvenli gözükürken, içten içe kaygılı ve güvensizsiniz. Bazen doğru kararı verip vermediğiniz ya da doğru şeyi yapıp yapmadığınız konusunda kafanızda ciddi şüpheler uyanıyor. Belli bir miktarda değişiklik ve farklılığı tercih ediyorsunuz; kısıtlamaların, sınırlandırmaların içinde kalmak sizi mutsuz ediyor. Bağımsız bir düşünür olmakla gurur duyuyorsunuz ve başkalarının iddialarını tatmin edici kanıt olmadan kabul etmiyorsunuz. Ama kendinizi başkalarına açarken çok açık, çok içten olmayı akıllıca bulmuyorsunuz. Bazı zamanlar dışadönük, sokulgan ve sosyalsiniz; bazı zamanlarsa içedönük, sakıngan bir kapalı kutu oluyorsunuz. Bazı çok gerçekdışı arzularınız var. Normalde sabırlı bir insansınızdır ama bir noktadan sonra çok sinirli birisi de olabiliyorsunuz.”
….. diye gider…
Yukarıdaki cümleler size ne kadar uyuyor? 1 ila 5 arasında bir puan verseniz kaç puan verirsiniz? Yapılan bir çok araştırmanın ortak sonucunda 4,26 gbi bir puan çıkmış.
Mesela rastgele açtığım bir fal sitesinde Aslan burcunda şunlar yazıyor;
Parlak bir dönem başladı ama siz yine memnun değilsiniz. Çünkü yapınızda hiçbir zaman olanla yetinmemek gibi bir dürtü var. Bu nedenle var olan şeylerin tadını çıkaramıyorsunuz. Elinizden küçük mutluluklar kaçıyor. İşleriniz, arkadaşlarınız ve hobilerinize ayırdığınız zamanın bir bölümünü de sevgilinize ayırın. Bu günlerde kendisini çok ihmal edilmiş hissediyor. Bunu dile getirmiyor ama her an patlayabilir. Aniden bir iş yolculuğuna çıkma ihtimaliniz var. Yemekte ölçüyü fazla kaçırmayın. Tatlılardan uzak durun.
Nasıl size uyuyor mu?
Barnum etkisini kullandıktan sonra profesyonel olanlar diğer aşamalara geçiyor. Yani kişinin tepkilerini gözlemleyip konuşmalarına devam ediyorlar. Sözgelimi ben size ‘bir sevgiliniz var’ dersem hemen yüz ifadenizden sevgilinizin olup olmadığını anlar, eğer yoksa daha siz ağzınızı açmadan ‘Pardon pardon yanlış görmüşüm bu çok sevdiğiniz bir arkadaşınız’ diyebilirim. Yüz ifadeleri ile ile ilgili yazıma buradan bakabilirsiniz.
Ne kadar iyi bir gözlemci olursanız, dilde ne kadar usta olursanız cold reading konusunda o kadar başarılı olursunuz. Amerika ve İngiltere’de sadece Cold Reading üzerine eğitimler var.
Aslında bu konunun daha bir çok ayrıntısı var ama bu yazıda sadece mantığını size anlatmak istedim, belki bir başka yazıda daha ayrıntılara ineriz. Fakat o zamana kadar size araştırmanız için aşağıda ingilizce kaynaklar sunuyorum.
Sevgiyle kalın, Hakan.
Barnum Etkisi ve Cold Reading ile ilgili İngilizce kaynaklar:
http://en.wikipedia.org/wiki/Forer_effect
http://en.wikipedia.org/wiki/Cold_reading
http://www.wikihow.com/Cold-Read
http://www.youtube.com/watch?v=qPCsCiOqmXA
http://www.videojug.com/film/how-to-be-psychic-cold-reading-psychology
Türkçe yazılar;
http://ovgutto.blogspot.com/2009/09/cold-readinge-inan-falsz-kalma.html
Tylo says:
Bu bilgileri açıkladığınız için teşekkürler
22 Ocak 2010 — 16:55
akın berk says:
teşekkürler sevgili hakan
22 Ocak 2010 — 20:25
Osman Demirci says:
Harika bir yazı.. Gerçekten haklısınız :). Paylaştığınız için teşekkürler..
23 Ocak 2010 — 09:33
lale says:
Hakan. Sizi tek kelimeyle kutluyor hatta şükranlarımı iletiyorum. Toplumumuzda bu kadar
olayın içinde birde bu tür şeyler insanları kaoslara sürüklediği için aydınlatmanız insanlık adına bir hizmettir.
23 Ocak 2010 — 10:09
Orkan Başar says:
Çok güzel.Teşekkürler….
23 Ocak 2010 — 17:58
CAÇ says:
yazılarını ilgiyle takip ediyorum ve aydınlanıyorum teşekkürler
25 Ocak 2010 — 14:17
Melek Gokcan says:
İnsan, hayatında bazı davranışları farkında olmadan gerçekleştiriyor, ne kadar da doğru. Meslek hayatımda ‘cold reading’ olarak adlandırılan yöntemi ne kadar çok kullanmışım, yüz ifadelerinden devam edip / yön değiştirmişim. Harika bir yazıydı, bir konuda daha farkındalık sağladığın için teşekkürler Hakan.
26 Ocak 2010 — 19:24
Aysel says:
teşekkürler
18 Şubat 2010 — 09:31
ozlem kahya says:
teşekkürler hakan bey …. bir dönem fal vs bu gibi şeylerle meşguldüm,nasıl bilmiyorum ama neredeyse kendimden korkacak hale gelmek üzereydim.şimdi bunlar çok geride kaldı …ama kendimde deneyimlediğim şey bana kalırsa beynim çok fazla mimik hareket ses tonu duygular vs tüm bunların milyarlarcasını kopyalıyor ve zamanı geldiğinde e nedir akibetim ve ya bu nedir sorusu sorulduğunda karşımdaki kişinin enerjisi verdiği sinyaller hayatıyla ilgili ve başkalarıyla ilgili kişilerin yaşadığı deneyimleri okuma kapasiesine erişiyor bunları birleştiriyor ve yorumluyordu …. ve bunlar kişiler va yaşamları hakkında şaşırtıcı şekilde tutarlıydı.Şimdi bunları düşündüğümde ,beynimin bu alanda farkında olmadan kapasitesini bu şekilde kullanmış olduğunu düşünüyorum. yazınızda bu düşüncemi pekiştirdi .Sağlıcakla kalın
03 Haziran 2010 — 15:59
Mahsun says:
İnanmıyorum tıpkı beni anlattınız
?Başkalarının sizi beğenmesine, sizi sevmesine ihtiyaç duyuyorsunuz, ama aynı zamanda kendinize karşı eleştirel olmaya da eğilimlisiniz. Kişiliğinizin bazı zayıf yönleri var ama genelde bunları telafi etmeyi başarıyorsunuz. Hedeflerinizi gerçekleştirmek için kullanabileceğiniz büyük bir kapasitenizin olduğunu biliyorsunuz ama bunun sadece çok küçük bir kısmını kullanıyorsunuz. Dışardan disiplinli ve özgüvenli gözükürken, içten içe kaygılı ve güvensizsiniz. Bazen doğru kararı verip vermediğiniz ya da doğru şeyi yapıp yapmadığınız konusunda kafanızda ciddi şüpheler uyanıyor. Belli bir miktarda değişiklik ve farklılığı tercih ediyorsunuz; kısıtlamaların, sınırlandırmaların içinde kalmak sizi mutsuz ediyor. Bağımsız bir düşünür olmakla gurur duyuyorsunuz ve başkalarının iddialarını tatmin edici kanıt olmadan kabul etmiyorsunuz. Ama kendinizi başkalarına açarken çok açık, çok içten olmayı akıllıca bulmuyorsunuz. Bazı zamanlar dışadönük, sokulgan ve sosyalsiniz; bazı zamanlarsa içedönük, sakıngan bir kapalı kutu oluyorsunuz. Bazı çok gerçekdışı arzularınız var. Normalde sabırlı bir insansınızdır ama bir noktadan sonra çok sinirli birisi de olabiliyorsunuz.?
sadece sinirlenince kişiye olan sinirim biraz çabuk geçer bu gerisi apaçık doğru bu yüzden puanım 4,26 olurdu eğer PUANIM; 4,26…
04 Nisan 2012 — 13:22
Hakan Mengüç says:
:)
10 Nisan 2012 — 21:17
ilkay says:
bu konu gerçekten ilgi çekici, karşındakini okuyabilmenden çok, istediğin kıvama getirmek gibi geliyor bana?
yani karşındakini önce okuyabilmek gerekiyor tabii, en azından inancı, siyasi görüşü, cinsel kimliği vs. gibi ki getirmek istediğin kıvama ters düşen bir pozisyon olmasın diye. çünkü ince bir konu insanı okuma kısmında hata yaparsan diğer basamaklara ulaşamazsın. iyi anlarsan insanı ki süre az olur genellikle bunun için, gerisi kendine ne kadar inandığın, algı durumun , odaklanman vs. Ve tam kapasite bir kafa patlatmayla olur bu iş :) ve en önemlisi empatisi yüksek insanların becerebileceği bir şey olduğunu düşünüyorum. aslında ben bu şeyi senelerdir düşünüp ufak ufak kendi çapımda deniyordum şimdi burada gördüm bi adı varmış :) bir atasözü var “bi kadın isterse adamı isterse vezir de eder rezil de” biraz ona benziyor. mesela bire bir başka insanların olmadığı ortamlarda bunu yapmak daha kolay, etrafta ki insanların sayısı arttıkça bu iş normal olarak zorlaşıyor. netten baktım araştırdım bi şi bulamadım bu konuya dair, siz kaynak vermişsiniz ama ing… oda bende yok :)
ben kafamdakini size anlatmaya debeleniyorum ki ben yanlış anlamış olmayayım olayı diye, yoksa bende yukarıdaki mahsun isimli yorum yapan arkadaşa güldüğüm gibi birileride bana gülmesin :P
mesela yeni birisiyle tanıştığım zaman bu iş daha kolay oluyor, can alıcı konular vardır her zaman herkesin bir fikri olduğu, hep konuşmak istedikleri konular aşk gibi sex gibi din gibi. utanma duygusu, özenme duygusu gibi duyguları karşı taraf da tetikleyip, kendi tavırlarında da; karşı taraf dan gelen yorumları mimikleri el kol hareketlerini, sinsi ifadeleri baz alıp o tarzı onaylama ve biraz daha fazlasını ben düşünüyorum babında bir tepki verdikten sonra kişiyi de yanlış okumamışsam o insanı ben istediğim kıvama getirebiliyorum, burada kıvam diyorum ama başka kelime bulamadığımdan tam mana o değil yani. o kişi bana güvenir çünkü zararsız olduğumu anlar, o kişi rahattır duymak istediğini duyar. bu durum huzurun akrabası gibi bir şeydir, insanların en büyük ihtiyacı huzurdur o yoktur ortada ama ihtimali bile insanların savunma kalkanlarını gevşetmeye yeterlidir. sorun o ki bu ne işe yarar kısmı. yani benim pek işime yaramıyor şimdilik ama bu olayın üstüne katılacak başka başka bilgiler vardır diye düşündüm sizin yazınızı okuduktan sonra.
anlattıklarım “cold reading” dahil bi durum mudur?
11 Nisan 2012 — 04:30
Hakan Mengüç says:
evet anlattıklarınız cold reading’in bir kısmının içine giriyor. aslında bu konuda anlatılacak daha çok şey var ama her şeyi anlatmamak lazım :)
12 Nisan 2012 — 13:30
ilkay says:
hımm anladım.. bu kadar heyecana gerek yok diyorsun yani :) peki bana önerebileceğiniz bir kitap veya metin var mı? türkçe olan? pek bi sevinirim..
13 Nisan 2012 — 15:48
Hakan Mengüç says:
Bu konuda maalesef hiç bir Türkçe kaynak yok.. en azından şimdilik.
14 Nisan 2012 — 09:27