Kalbin temizse hikayen mutlu biter!

Kategori: Düşünce Gücü ile İlgili Yazılar (page 2 of 2)

Düşünce Gücü ve Hücrelerin İyileşmesi

Bir sinirbilimci olan Dr. Joseph Dispenza düşüncelerin beden ve yaşlanma üzerindeki etkisini anlatıyor ve diyor ki;

‘Eğer hücreyi aynı tavır ve aynı kimya ile hergün tekrar tekrar bombalarsak o hücre sonunda bölünmeye karar verecektir ve bir kardeş ya da yavru hücre ürettiğinde yeni hücrenin o belirli duygusal nöropeptidler için daha fazla alıcısı olacaktır ve vitaminler, mineraller, besinler için hatta toksinlerin boşaltılması için daha az alıcısı olacaktır.

Yaşlanmanın önemi düzensiz protein üretimidir.
Yaşlanınca ne olur?
-Cildimiz esnekliğini kaybeder.Elastin’de zaten bir proteindir.
Enzimlerimize ne olur?
-İyi sindiremeyiz.
Eklem sıvımıza ne olur?
-Bunlar proteinlerdir. Kireçlenip kayganlaşırlar.
Kemiklerimiz ne olur?
-İncelirler.

Yani yaşlanmanın nedeni düzensiz protein üretimidir. Akla şu soru gelir. ‘Gerçekten ne yediğimiz farkeder mi?’ Eğer hücre 20 yıl boyunca duygusal istismara maruz kalıp da ihtiyacı olan besin için tek bir alıcısı bile kalmamışsa iyi beslenmenin bir etkisi olur mu?’

Özet Olarak

Bir odada yaşayan iyi huylu bir insan var. Bu insana her gün bir ekmek veriliyor ve böyle yaşayıp gidiyor. Sonra birden o odaya kötü huylu başka bir insan geliyor. Artık ekmeği paylaşıyorlar, hatta ekmeği getiren kişi sadece kötü huyluya veriyor. Sonra kötü huylu insandan bir tane daha oluyor ve artık iyi huylu insan o odada yaşayamıyor ve ölüyor.

Olumsuz düşünceler kötü huylu insan. Eğer o olumsuz düşünceleri her gün tekrar tekrar yaşamayı sürdürürsek tüm yemeği kötü huylu yiyiyor ve bir kötü huylu daha geliyor.(hücre bölünüyor.)

Kuantum Videoları

Kuantum Beyine Yolculuk

Harvard Üniversitesi Profesörünün Tibetli Rahipler Üzerine Yaptığı Deney ve İnsanın Gücü

Ünlü Kuantum Çift Yarık Deneyi

3 Boyutlu Dünya’da Yaşayanlar 4. Boyutu Anlayabilir mi?

Kuantum Fiziğinde Zaman

Dr. Masaru Emoto’nun Su Molekülleri Üzerine Yaptığı Deney

Kuantum Beyine Yolculuk

Kuantum fiziği kuantum psikolojisini doğurdu. Bu her zaman olan bir şeydir. Düşünce felsefeyi, felsefe psikolojiyi doğurur. Bugün okutulan Psikoloji bölümleri felsefeden doğmuştur, felsefe ise düşünceden…

Her zaman çürük elmalar olur ama parmak ayı gösterdiğinde cahil insan parmağa, bilge insan aya bakar…

Biz aya bakalım ve izleyelim..

Tibetli Rahiplerle Yapılan Bilimsel Araştırma

Buz Gibi Soğukta Bedenleriyle Islak Çarşafları Kurutuyorlar

İnsan zihninin gücü ile ilgili bir önceki yazıda Donarak Ölen Denizciden bahsetmiştik. Sadece inandığı için donmuştu, şimdi de tam tersini buz gibi soğukta ıslak çarşafları kurutan hem de bunu bilimsel labaratuarda denemeyi kabul eden Tibet rahiplerinden bahsedeceğiz.

Tummo solunumu adı verdikleri yöntem ile aşırı soğuklarda dahi vucutlarını bir sobalı evde oturur gibi sıcak tutabiliyorlar.

Devam

İnsan Zihninin Gücü – Donarak Ölen Denizci

1950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı Madura şaraplarını İskoçya’ya götürür. Demir attığı limanda yükünü boşalttıktan sonra, şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, mümkün değildir. Boş şilep, yeni yükünü almak üzere Portekiz’e doğru yola çıkar.

Devam