Büyü veya sihir (Arapça: ???); insanların doğaüstü, psişik veya mistik yöntemlerle doğal dünyayı (olayları, nesneleri, insanları) etkileyebildiğini öne süren uygulamalar ve bunların çevresinde oluşturulan kültürel sistem.
İslam’da Büyü ve Büyücülük
İslam’da büyü yapmak haram kabul edilir. Bazı Hanefi alimleri büyüye karşı önlem almak gibi sebeplerle ve uygulamamak kaydı ile, tahsilini helal görmüşlerdir.
İslam dünyasında büyü bazen İlm-el Havass (Havas ilmi) adı altında okutulmuştur.
Ahmed b. Mustafa Taşköprüzade’nin Miftâh es-Seâde ve Misbâh es-Siyâde adlı eserinde büyü şu şekilde tanımlanır: “Büyü, evrensel münasebetleri, yıldızların pozisyonlarını ve bunun dünyevi olaylarla alakasını, yani tabiat alemini hususi bir bakış açısı ile inceleyen ve bu terkibin neticesi, nadir tesirler ve harika sırlar ile bunların kaynağı olan nedenleri araştıran ve ortaya çıkaran bir ilimdir.”
Büyücülük neden gizli yapılır?
Bunun bir çok sebebi olabilmesine karşın, en çok büyücülere dertlerini açan insanların, bu durumlarının başkaları tarafından öğrenilmemesini istemeleridir. O zamanlarda şimdiki gibi geniş yerleşim birimlerinin olmayışı, büyülerin gizlilik içinde yapılmasına ayrı bir etkendir. Ayrıca büyücülerin yaptıkları işlerin başkaları tarafından öğrenilip takilt edilmek istememelerindendir. Diğer bazı sebeplerden öütürü bu durum bir gelenek halini almış ve günümüzde de sürüp gitmektedir.
İnsanlar niçin büyü yaptırmaya ihtiyaç duyar?
Kişiler isteklerini, düşüncelerini, hayallerini gerçekleştirmeyince ya da mutsuzluklarına, dertlerine, üzüntülerine benzer şeylere çare bulamayınca özlemlerini, acılarını büyü yoluyla gidermeyi, manevi tatminlerini çeşitli yollara başvurdukları gibi büyü yoluyla da sağlamaya çalışırlar.
Büyü kelimesinin etimolojik kökeni
Büyünün neden böyle yaygın olduğunu onun taşıdığı anlam da gösteriyor. Eski Türkçede, özellikle Asya Türkçesinde büyü sözünün karşılığı bükü, büğü, böğü, bügü, bögü biçimlerinde olup ‘bilgelik’ anlamını içerir. Anadolu Türkçesinde söylenen ‘büyü’, sözünün kökü de bu bükü, büğü’dür. Büyü sözünün kökünden gizlileri bilme, bilgili olma, bilinmeyenler konusunda açıklama yapacak yetkide olma gibi değişik anlamlar vardır.
Bitkilerden em (ilaç) yapan ilk otacılar (doktrolar) da birer büyücü sayılırdı. Bu nedenle büyücüler, bilgileri yüzünden saygıdeğer kişiler olarak görülülürlerdi.
Şahin says:
Büyüye karşı önceden ve ya yapıldıkdan sora nasıl önlem alınır?
27 Kasım 2016 — 01:59