Başarı İçin Uzun Dönemli Odağa İhtiyaç Vardır
İnsanların anlamakta zorlandığı en büyük şeylerden birisi de, başarının uzun dönemli odakla sağlanacağı gerçeğidir. Bu ne demek? Yani herkes birden zengin olmak istiyor, ya da gitarı eline aldığında birden çalmak istiyor, hemen dans öğrenmek istiyor, başı ağrıdığında hap içip hemen geçirmek istiyor, kiloları varsa, zayıflama hapı içip hemen kilo vermek istiyor. Bunlar kısa dönemli çözümlerdir ve sonunda size daha büyük sorunlar getirirler. Hemen size bir kaç örnek vereyim.
İş Hayatından Örnek
Evvelki yaz garip bir adamla tanıştım, kendisi profesyonel tiyatrocu ve 40 yaşlarında. Sürekli projeler üretiyor ve parasını ürettiği bu projelerden kazanıyor. Fakat ürettiği projelerde bir sorun var, hepsi kalitesiz ve hemen para kazanmakla ilgili, 1 ay bile bekleyemiyor, projesini yapacak parasını alacak, sonra eyvallah deyip gidecek. Dışarıdan bakanlar için iyi bir iş, fakat geniş bir pencereden baktığında hiçte iyi bir iş değil. Çünkü bu adam bu işi 15 senedir bunu yapıyor ve şu an ne arabası var, ne evi var, ne de cebinde parası… (Ayrıca iş yaptığı insanlar bir daha onunla iş yapmak istemiyor)
Bunun tam tersi, uzun dönemli odağı olan ve şu an bir marangozun yanında çalışan, hayalleri çok büyük olan, ayda 4-5 kitap okuyan, bir yandan para biriktirip bir yandan kendini geliştiren bir arkadaşım var ve onun 2-3 sene sonra geleceği yeri şimdiden görüyorum. Çalıştığı yerden şikayet etmiyor, bunu sadece bir atlama taşı olarak görüyor. O aşağıdaki sözün farkında olarak yaşıyor;
“Çırak olmadan kalfa, kalfa olmadan usta olunmaz.”
Kilo Vermek
Kimsenin her sabah kalkıp 1 saat spor yapmak işine gelmiyor (özellikle kilolu insanların) onun yerine zayıflama çayları, hapları vs. ile zayıflamaya çalışıyorlar. Sorun şu ki; 2 yılda aldıkları kiloyu 1 ayda vermeye çalışıyorlar. Oysa bu yazıyı okuyan doktor arkadaşlarım da bilirler ki 1 ayda kilo vermek sağlıklı olmamakla birlikte uzun vadede size zarar verir. Oysa disipline edilmiş bir spor programı sadece size kilo verdirmez, bağışıklık sisteminizi güçlendirir, kaslarınızı güçlendirir, psikolojinizi düzeltir, bol bol nefes aldığınız için vücudunuzda müthiş değişimler görürsünüz.
“Her disiplinli çalışmanın, birden çok ürünü vardır.” Jim Rohn
Müziiik ?
Hiç elinize bir gitar, ney ve keman alıp, ‘Ben bunu çalacağım, çok sevdim’ deyip, bir hafta sonra bıraktığınız oldu mu? Ben böyle yüzlerce insan tanıyorum. Neden bıraktılar, yetenek mi? Hiç sanmıyorum. Baktılar ki göründüğü gibi kolay değilmiş. Oysaki -müzisyenler çok iyi bilir- enstrumanında iyi olmak için en az 5 seneyi gözden çıkaracaksın.
Kimin bu kadar beklemeye sabrı var? Bu sabrı gösterenleri bugün hayranlıkla dinliyoruz. Şu an ki müziği çalanlar da bahsettiğim ustalardan sadece bir kaçı. (dinlemek için sayfanın başındaki kutucuğa basın)
“Başarıya ulaşabilmek için, kendimizi sürekli uzun döneme dönük düşünecek biçimde disipline almalıyız. Ben kendime bu gerçeği hatırlatabilmek için, hayatın parlak ve gamlı dönemlerini, bir bakıma mevsimlere benzetirim. Hiç bir mevsim sonsuza kadar sürmez, çünkü hayatın tümü bir ekim – hasat – dinlenme ve yenilenme döngüsüdür. Kış da sonsuz değildir. Bugün karşınızda zorluklar varsa bile, ilkbahar gelmeyecek sanamazsınız. Bazı kimseler için kış demek, kış uykusu demektir. Diğer bazıları için, kızağa atlayıp kaymak demektir. Mevsimin bitmesini beklemek her zaman mümkündür – ama neden unu unutulmaycak bir zaman dilimi haline getirmeyelim ki?” Anthony Robbins
Şimdi size bir benzetme (metafor) vermek istiyorum. Ne zaman kendinizi kötü hissederseniz veya çevrenizdekilere ne yaptığınızı anlatmak zorunda kalırsanız aşağıdaki benzetmeyi kullanın ve ‘Ben bambu ağacı yetiştiriyorum” deyin
Çin bambu ağacını yetiştirmek için ilk önce ekilecek yer hazırlanır, sürülür, çapa yapılır sonra tohumu (soğanı) ekilir.
Çimlenmesi beklenir fakat aradan bir mevsim geçer çimlenme yok.
1 sene geçer yine çimlenme yok, bu arada sulama muntazaman devam eder.
2 sene geçer, 3 sene geçer yine yok.
4 sene devam ederken, bakımı aynen filizlenmiş bir ağaç gibi devam eder.
5 senenin sonuna geldiğimizde nihayet çimlenme başlar, ama öyle bir başlar ki tam 6 haftada 27 metreye ulaşır. (Yani 9 katlı bir bina büyüklüğüne)
Bazı insanlar onun 6 haftada büyüdüğünü düşünürler ama yetiştirenler bilir ki 6 hafta değil, 6 yıl 6 haftada yetişir.
Peki bu 6 yıl boyunca Çin Bambusu ne yapar?
Tohumu ektikten sonra toprakta kök salmaya başlar, kendini güçlendirir, güçlendirir ve 6 yıl sonraki büyümeye hazırlar kendini. Yeterince kök saldıktan sonra, istese de duramaz yerinde ve gökyüzüne doğru büyük bir hızla yükselir.
Ben bambu yetiştiriyorum, ya siz?
BİLGE says:
http://bilgeilesohbet.bloggum.com çok ama çok ilginç bir fikir üzerine kurulmuş bir blog…
Mutlaka ziyaret edin özellikle kişisel gelişime önem verenler…
04 Temmuz 2010 — 21:13
Süreyya says:
Her disiplinli çalışmanın birden çok ürünü vardır.Sabır göstermeyi insanlar ”boyun eğmek” gibi algılıyorlar halbuki ”sabır” sürece saygı göstermek değil midir? Teşekkürler yazılarınız için ve yaşamımıza anlam kattığınız için..
14 Temmuz 2010 — 14:14
Ahmet says:
Bambu ağacının odunsu yapısını kesip uygun şartları sağlarsanız ki bu su ve güneştir yine yeni bir bitki gelişimini elde edersiniz. 6 yılda beklemenize gerek kalmaz. Sizin anlattığınız çok eskiden uygulanan ve efsaneye dönüşmüş bambu yetiştiriciliği.
02 Ekim 2010 — 23:45
Merve says:
harikaaaa
04 Ekim 2010 — 20:32
Aysel says:
mükemmel bir metafor
09 Ocak 2011 — 20:43
muzaffergül says:
yazınız çok güzel olmuş hakan hocam sizin öğrenciniz olmayı çok istiyorum bana mutluluk veriyor saygılarımla yeni yazılarda buluşmak ümidiyle:)
12 Mayıs 2011 — 14:07
skuzyaka says:
Tebrikler, çok güzel bir yazı olmuş. Lise 1. Sınıfta bir bilgisayar firmasında ise başladım. Bana orada hemen supurgenin yerini gösterdiler. Lise bitene kadar Butun yaz boyu. Çalıştım. Üstelik lise 2-3. Sınıflarda da okul cikislarida çalıştım. Kısaca tatil nedir bilmedim. Aynı zamanda da ıngilizce kursları aldım. Üniversitede 2 yıllık bilgi. Programcılığı tercih ettim. VE yine hem çalıştım hem okudum. Arkadaşlarım yatarken ben çalışmaya devam ettim. Su an yurt dışındayım yaklaşık 5 yıl önce 24 yasimda vatandan ayrıldım. Tamamen kendi birikimlerimle kurdum kendi isimi. Bende bambu yetiştirdim yıllarca. Ama artık bizim bambular kelle çıkarmaya başladı. Yaklaşık35 kişi çalışıyor firmamizda. Inşallah bizim bambular kurumaz .. :)
29 Kasım 2011 — 00:53
hakanmenguc says:
harikasınız… bu düşünce yapısı oldukça bambular asla kurumaz…
29 Kasım 2011 — 09:58
fatos says:
Harikaa olan Allahtır.hikmete bakın ya.süphanallah.Gerçekten Rabbimiz kerem sahibidir..
27 Haziran 2012 — 15:15
ergin says:
çok güzel ve kaliteli bugun. masa sandalyesine baktım merak ettim suya yada güneşe ne kadar dayanıklı diye ayrıca türkiyede yetişirmi ben zonguldaklıyım nem oranı fazla buralarda bilgilendirirseniz sevinirim
11 Temmuz 2012 — 21:47
SEREN FERİHA DERİN says:
güzel.teşekkürler.iyi bir ilham kaynağı
25 Eylül 2012 — 20:53
soğukiklim says:
bambu ya ilgisi olan biri olarak bambu yu başarıyı yakalamada bir anahtar olarak kullanmak ancak bu kadar iyi olabilirdi. evet bambu sadece bir bitki değil aynı zamanda sabrın ürünüdür.. inşallah bir gün bu işi severek ve başarıyla yapmak nasip olur..
13 Mart 2013 — 12:47
Balayı tatili says:
Genclerimiz icin cok guzel bir yazi olmus, sabır ve inanç her zaman sonuç veriri
02 Kasım 2018 — 23:17