Aşk acı verir, çünkü isteseniz de istemeseniz de aşk değişime yol açar. Ve değişim acılı, sancılı bir süreçtir.
Değişim bilinmezliktir, belirsizdir. Biz bilinmezlikten korkarız.
Değişim geçmişi geride bırakmak demektir. Oysa ki bilinçaltımız geçmiş kötü bile olsa onunla yaşamayı öğrenmiştir.
Geçmişte yaşadıklarımız çok acı bile olsa o acılarla nasıl baş edeceğimize dair bazı yöntemler geliştirmişizdir ama belirsiz, bilinmeyen bir şeye karşı nasıl bir savunma mekanizması geliştirebiliriz ki?
Bu yüzden acımız büyür ve korku ortaya çıkar.
Yumurtadan çıkan kuş aynı acıyı duyar. İlk kez uçmaya çalışan kuş da öyle.
İnsan bilmediği bir cenneti yaşamaktansa, bildiği bir cehennemi tercih edermiş.
Bu yüzden aşk acısı seni üzecektir, yaralayacaktır. Değişim ‘ben’den başlayıp ‘ben’in olmadığı bir yere varacağı için acısı çok derindir. Ama acı olmadan zevk olmaz. Altını saf hale getireceksen ateşten geçireceksin.
‘Elmas baskı altında değer kazanan bir kömür parçasıdır.’
Aşk ateştir.
Bir çok insan aşkın acısı yüzünden aşksız bir hayatı tercih ediyor. Aşktan kaçıyor, aşka izin vermiyor. Hayatlarında aşk olmadığı için acı çekiyorlar ama acıları boşuna. Aşk için çekilen acılar ise boşa gitmez. Aşk acısı çekmek yaratıcıdır; seni daha üstün bir bilinç düzeyine taşır.
Aşksız yaşayan insan narsistir, dışarıya kapalıdır. Sadece kendini tanır. Peki başkasını tanımamışsa kendini ne kadar tanıyabilecek? Çünkü sadece bir başkası insana ayna hizmeti verebilir.
Başkasını tanımadan kendini asla tanıyamazsın. Aşk kendini tanıma konusunda en iyi yollardan biridir. Bir başkasını derin aşkla sevmeyen, yoğun tutku hissetmeyen, zevkin doruklarına çıkmayan, bunları hiç tanımayan kişi kendini de tanıyamaz, çünkü kendi yansımasını görecek bir aynası yoktur.
İlişkin senin aynandır. Karşındaki insan sana, seni gösterir. Suçu onda arama, çünkü başkasına gitsen de, tüm aynalar seni gösterecek.
İlişki bir aynadır ve aşk ne kadar temizse, safsa, aşk ne kadar yüceyse, ayna da o kadar iyi ve temiz olur.
Karşındakinde gördüğün o kendi yansımanı çirkin bulabilirsin ve aynadan uzaklaşmak isteyebilirsin. Ama aynadan uzak durunca güzelleşmeyeceksin. Bu durumdan kaçınca da herhangi bir gelişme göstermeyeceksin. Bu zorluğu yaşaman gerekiyor.
Egodan (Ben) vazgeçmek çok acı verecektir çünkü bize hep egomuzu beslememiz öğretildi. Ego ile varolacağımız, ego ile hayatta kalabileceğimiz öğretildi. ‘Kendini bırakma, aptal olma. Kendini değersiz gösterme. Bu kadar yüz verme, bu kadar üstüne düşme. Bu kadar çok yazma. Bu kadar çok arama. Bu kadar çok sevme’ İşte bunları hep egon söyler. Ve bunlardan kurtulmadıkça onunla aynı frekansı yakalayamayacaksın. Aşk kapıyı çalınca tek yapman gereken egoyu bir tarafa kaldırmak bu da acı verecektir.
Aşk sana ilk kez egon dışında birşey ile aynı frekansta olmayı tattırır. Aşk sana asla egonun parçası olmamış birisi ile uyum sağlayabileceğin konusunda ilk dersi verir.
Eğer kendinin dışında biriyle uyum sağlayabiliyorsan, başkaları ile de egosuz uyum sağlamayı öğreneceksin. Aşk bir merdiven. Tek bir kişiyle başlıyor, bütünle son buluyor.
Aşktan korkmak, aşkın doğum sancılarını çekmekten ürkmek karanlık bir hücrede kalmaya benzer.
İki tür acı vardır;
1) Seni geliştiren acı.
2) Gereksiz acı.
Aşktan kaçarsan belki daha az acı çekersin ama bu gereksiz ve seni geliştirmeyen bir acı olur. O yüzden ne kadar acı olursa olsun aşka adım at.
Eğer birçok insanın yaptığı gibi aşktan kaçarsan kendinle başbaşa kalırsın. O zaman hayatın bir yolculuk olmaz, hayatın akmaz. Akan su daima temizdir akmayan su ise pistir ve solucan yetiştirir.
Aşk acı verir, ama bundan kaçma. Kaçarsan gelişmek için en büyük fırsatı kaçırmış olursun. İçine gir, aşk acısını çek, çünkü acı sayesinde büyük zevke ulaşılır.
Bırak acı olsun, ıstırap çek. Karanlık geceden sonra nasılsa gün doğar.
Ego elbiseni çıkar ve belirsizlik okyanusuna atla. Aşk sana çok güzel şeyler verecek ve öğretecek.
Ve hiç bir şey boşuna yaşanmayacak.
Başkasının Kölesi Olma
Fakat aşka da kendini kaptırıp, sevginin kaynağını karşındaki zannetme. O sevginin, aşkın kaynağı değil sadece aracısı. Bu yüzden o gittiğinde, aşk bitmeyecek, sen istediğin sürece aşk, sevgi karşına her zaman çıkacak. Ama sen aşkın kaynağını karşındaki erkek/kadın zannedersen boşuna acı çekersin. Karşındakinin kölesi olursun.
‘Allah seni özgür yaratmışken, başkasının kölesi olma’ Hz. Ali
Sevginin kaynağının nereden geldiğini bil. Hayatından çıkanlara üzülme, belki de Allah seni korumak için onları hayatından çıkardı.
Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne güzeldir.
Merak etme, karşına doğru zamanda, doğru yerde, doğru insanlar çıkacak. Sana acı vereni tutmayı bırak artık. O yöne bakma. Onu tuttuğun sürece, doğru olanı, hayırlı olanı göremeyeceksin.
Her zaman en güzelinin değil, en hayırlısının olması dileğiyle.
Hoşçakal, Hakan Mengüç
2 Aralık 2013
Kaynaklar: Yazının çeşitli yerlerinde Osho’nun konuşmasından esinlenilmiştir.
Cem says:
Öncelikle elinize sağlık çok güzel yazmışsınız. Yalnız bir problem var ki o da “platonik aşk”… Ya imkansızsa ya her şey yapılmasına rağmen olmuyorsa? Aşkın şüphesiz en acı verici halidir platonik aşk… Kimi onun da güzelliği bir tarafa der lakin hepimiz biliriz ki aşık olduğumuz insanla beraber olmak, ona dokunmak yüreğinin gözüne bakmak ve bunun karşılıklı olduğunu bilmek kadar güzeli de yoktur.
02 Aralık 2013 — 23:00
Efekan says:
Bu sefer ciddiyim ki yazı çok güzeldi. Doğru bildiğim yanlışları öğrenmiş oldum. Elinize sağlık.
03 Aralık 2013 — 02:47
DErya says:
“Herkes beni sevdaya, aska asi sanir; oysa ASK beni nerde görse tanir” Iste bu yüzden ask zor..
11 Mart 2014 — 14:56
Kelebek says:
Ego yu bir tarafa bıraktım aşkı da yaşadım acısını da fakat; karanlık geceden sonra gün doğmadı..ilgilendim msj attım anlayışlı oldum sabırlı oldum sonuçta o da bitti. .yazınızı okudum ama yaşadıklarım malesef yazınızı çürüttü.
05 Ağustos 2014 — 15:25
aydan says:
Tskler
15 Ağustos 2014 — 15:59
Banu says:
Malesef arabesk bir kulturede buyuyen bir halk olarak arabesk aci ile gelistirici acinin farkini anlamak ve uygulamak zaman aliyor. Bu yaziya bayildim. Gercekci ve dogru. Arabesk aci (victim-kurban acisi) kulturun ve ogrenmisligin bir urunu bence. Park edilen arabada gaza basarak benzin harcamak gibi arabest aci. Gurultu yapar, dikkat ceker, ama bir yere goturemez…Ask acisinin en buyuk hediyesi, tam insan olma yoluna bizi ite kaka gondermesidir. Tesekkurler, Hakan Bey.
24 Ağustos 2014 — 22:01
gökhan özkaya says:
gerçekten bir aşk yaşadım ayrılık acısı ortaya çıktı onun tadını çıkarıyorum .tüm zırhlarını çıkartıp sevmek çok güzel .çıplak elle dövüşmek gibi mertçe …sonra eller acır olacak o kadar.kalbim yenıden sevebilir biraz zaman gerekiyor sadece .pişman değilim hemde hiç ya aşkı hiç bilmeseydim!
29 Ağustos 2014 — 01:14
lezzetliyemeklerperisi says:
aşk acısı için en iyi yöntem yeni şeylerle meşgul olmak ve zaman .
30 Ağustos 2014 — 07:52
aşk acısı says:
çok güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.
09 Eylül 2014 — 23:59
Mert says:
O acının vereceği gelisimde onun olsun. Allah bu dünyada öyle tutku bana birdaha göstermesin. (Amin) .Istemiyorum lanet olsun öyle gelişime..
30 Eylül 2014 — 00:51
berivan says:
Aşk acı verir hatta yeri geldiğinde nefesini keser her şeyden vaz geçersin herşeye yeniden başlarsın. Tuhaftir farklıdır ve gerçekten en güzelidir. Herkesin mutlaka tatmasi gereken bir duygudur. Evet sizinde dediginiz gibi aşkı tatmadan bencilligini atamazsin kendinden ödün vermeden bu yola koyulamazsin. Platonik aşkta güzeldir karşılıklı olan ise daha güzeldir. Bana göre aşkın en acı olanı sevdiğiniz kişinin hayalindeki gibi olmamasıdır yani hayal kırıklığıdir. Yaptığınız onca şeyin çektiğiniz onca acının sahibi olan kişinin sizi kandırıp sizinle oynaması ve her defasında ona kanmanizdir. Aşkın başlangıcıda sonuda hem aydınlık hem karanlıktir. Mehmet uzunun bir kitabı vardır aşk gibi aydınlık ölüm gibi karanlık ben ise tam tersi düşünüyorum aşk gibi karanlık ölüm gibi aydınlık. Tabi amelin iyiyse ölüm aydınlık olur :)
Kısacası size tavsiyem aşık olduğunuz kişiden bir şey beklemeyin çünkü beklerseniz hem ticaret olur hemde üzülürsünüz. Siz hayalinizdekini Sevin siz aşkı Sevin ve siz aşık olmayı Sevin. . Teşekkürler gerçekten yazınız çok güzel ve bana çok şey kattı. …
01 Ekim 2014 — 17:45
Hakan Mengüç says:
Siz de çok güzel yazmışsınız, teşekkürler.
17 Ekim 2014 — 10:42
Efekan CANDAN says:
Tekrar buradayım fakat şunu da söyleyeyim. Fazla aşk acısı insanı hasta eder. Aynen doktorun yazdığı ilaçlar gibi. Doktor, vitamin hapı yazmıştır ve alınan hapı aşırı dozda içerseniz kafayı bulabilirsiniz. Şuan kendim bizzat yaşamaya başladım. Bu yazıyı bugün tekrar okudum. Kendimi denek gibi hissediyorum. Ufff *İç çekmek*
18 Ekim 2014 — 21:03
vay be says:
ask acısıfenaa
15 Aralık 2014 — 23:01
Gokhan says:
Oyle bir derdim varki anlatamam anlatmaya omur yetmez ben seviyorum asigim ama askim dedigim kisinin beni sevdiginden suphe ediyorum cunku bana bunu gosdermiyor.
05 Ocak 2015 — 00:08
Çağlar says:
benim ki karşılıksız aşk çak sevdim ama karşılığını alamadım aşk acısı çekiyorum çok kötü bişey
08 Ocak 2015 — 18:06
Umut says:
Cok guzel yazmissiniz, aski cok guzel tarif etmissiniz. Farkinda olmadigimiz bazi gercekleri cok guzel anlatiyor, ellerinize saglik. Peki ama ask acisiyla ne kadar uzun bir sure yasayabiliriz? Karsiliksiz bir sevgiye ne kadar bir sure katlanabiliriz? Cok kotu ask acisi cekiyorum ama o beni ne seviyor ne de bu cektigim acilarda haberi var. Dayanamiyorum artik!! Bu aski bir an once unutmak icin ne yapabilirim?
28 Ocak 2015 — 18:18
özge says:
ayrı dünyaların insanı olduğumuzu düşünüp hiç başlamadan bitirmeye karar verdim. Onu ilk gördüğümde aşık olmuşum meğer bunu sonradan anladım, kaybedince… Aslında benim amacım ilahi aşkı bulmaktı. Malum Leyla olmadan Mevlaya varılmıyor. Mevlana ne güzel söylemiş “aşığı hiç uyku tutar mı uyuyamaz” diye. Gerçekten uykular da gidiyomuş aşık olunca. İnsan çok acı çekiyormuş. Mevlananın Şemsi kaybedince neler yaşadığını az çok tahmin edebiliyorum artık. Aslında çok acı çekiyorum ama yanmak güzelmiş gerçekten şikayetçi değilim bu durumdan. Sadece şunu merak ediyorum acaba ulaşılmaz olduğu için mi ona daha çok bağlanıyorum, Yoksa aşk gerçekten mesafeler tanımıyor mu? Mesafeler arttıkça daha mı fazlalaşıyor. İşin ilginç tarafı onun bundan hiç haberi yok ve olamayacakta. Ben hayırlısı dedim demek ki hayırlısı böyleymiş. Kim bilir belki bu acıyla yana yana Mevlama kavuşurum. (inşaallah) Bu arada yazınız çok güzeldi gönlünüze sağlık!
13 Mart 2015 — 22:07
Murvet says:
Ne basit anlatılmıs ask acısı ıcn acıyor nefes alamıyrsn uyuyamıyrsn aklına geldkce aglıyrsn zaman gecmıyr ölckmısn gıbı oluyrsn dalın kırılmıs dusecksn gıbı aynı bı bebek gıbı oluyrsn muhtac kımsesz yalnz bu acıyı nasıl tarıf edeym kı ama uzak durmak daha ıyi bnce sımdı bu acıyı cekmk ıstemzdm
29 Mart 2015 — 04:27
kub says:
Merhaba 18 yasindayim sinava hazirlaniyorum ve tam bu donemde erkek arkadasimla ayrildik bazen guclu gibi hissetsemde bazen icimden bittigimi hissediyorum nasil ustesinden gelebilirim kendimi toparlayabilirim?
30 Mart 2015 — 00:25
can says:
Çok güzel bir yazı beni rahatlattı attık rahat rahat acı çekebilirim teşekkürler:)
31 Mart 2015 — 03:08
yeliz says:
Canım çok acıyo ayrılmayı ben istedim ama canı yanan benimkisi neden canım acıyo başka bi kızla konuşuyo başka kızla konuştuğun farkettigimde kalbime bişey saplandı nefes alamadım ağlamaya başladım kendime geldiğimde ablam beni Tokatliyodu kendime gelmem için canım acıyo nefes alamıyorum onsuz yapamayacak mısım gibi hissediyorum ayrırken kendimden çok emindim oysa onsuz yapabilcegimi saniyodum ama öyle değilmiş onu anladım benim yüzüme ölsemde bakmaz artık. ..
26 Mayıs 2015 — 06:50
nurten says:
aşk ne zor ne kolay. yaşamayı öğrenmek gibi aşktan korkan bi insan ne kadar aşktan kaça bilir ki elbet yakalanmaz mı o yağmura düşmez mi o hayalin peşine ne kadar zorlasada kendini ne kadar kapatsada o kapıları biri gelip yıkmaz mı aşktan kacamazsın ve askın en güzel yanı acı çekmektir acı çekmiyorsan eger aşk diye bi kavramla tanısmamışsındır ki
02 Haziran 2015 — 18:46
REINA says:
Ve ben sizin bu yazdiklarinizin coguyla ayni fikirdeyim. Cok sevdim cok sevildim ve cok uzdum sonunda cok yorulduk aynadaki goruntumun kotu oldugu fark ettim belkide kotu degil yoksa bu kadar sevilmezdim ama gereksiz kavgalar tartismalar kiskanmalar gercekten gereksiz simdi anlatamadigim bi his var icimde aci desem huzun desem gariplik,durgunluk,isteksizlik ve istahsizlik bunlarin hepsini birlestirin ve yasayin. Hic tavsiye etmiyorum o yuzden bir sey yapmadan bir sey yasamadan iki kez dusunmek gerek Ask’tan kacamazsin ve bu acidanda simdi bu aciyi en dibine kadar yasayip icinden atmaktir bana kalan ve sonrasi umuduyla yasamak….
09 Haziran 2015 — 15:51
mehmet says:
ask acisi zor yasamak kolay derler yasarken hergun olmek daha zor bence sevenlerini kaderiyok bence ne kadar seversen sev bi gun hayattinda yok oluyo o seni cani sen ise onu icin el oluyosun
10 Haziran 2015 — 00:27
Kanatsız Melek says:
Aşk her iki dünya için dilenen en güzel dilektir duadır.Bir şekilde bu duayı hayatımızda yitirirsek duyduğumuz acının elbetteki tarifi olmayacaktır.O noktadan sonra yaşam durur akmaz aslında yaşamayan nefes almayan bir varlık olarak devam ederiz.Son nerededir kimse bilemez belki duygularımız ve acılarımızda mutluluğumuz gibi ebedidir.Bu bir ruh halidir ve tavsiyeler bazen işe yaramaz.O yangının içine girildi mi kolay kolay çıkılmaz.
Yinede yazınızı beğenerek okudum.Kalbinize emeğinize sağlık teşekkürler ediyorum.Yazınız yaralı kalplere merhem kalbini huzura kavuşturup güneş açtırabildiğiniz insanlarda yazınızın şifanızın daim olmasını dilerim.
25 Haziran 2015 — 22:34
zehra says:
Aşk için bütün kitaplara lugatlara baktım karşılığında ateş yazıyor. Aşk ateşten gömlek. Giyersen yanarsın yanmazsan kamile eremezsin. Eremezsen de dünyadan Öyle sine gidersin. Meyva dalında güneşin bağrında yanmadan olgunlaşamıyorsa insan da yanmadan olmaz. Aşk da insanın güneşi…
26 Haziran 2015 — 00:28
Mehmet says:
Bir çoğu anlatsada aşkı,yaşanmadan tadılmazmış lezzeti. Hayat bu ayırt ettiriyor ; yanlışı ve doğruyu… Hata yapmadan bilinmiyor hakikatin değeri ve dedikleri gibi hakikat aranmakla bulunmaz lakin bulanlarda arayanlardır… hürmetlerimle
26 Haziran 2015 — 01:00
selma says:
Faydalı ve güzel bir yazı olmuş yüreginize emeginize saglık
26 Haziran 2015 — 03:11
Duygu says:
PES doğrusu harika bir yazı bu…
26 Haziran 2015 — 04:58
nihat says:
Ölümmü ayrilikmi diye sorarsanız sorunuzun bitmesini beklemeden ÖLÜM derim basimdan gecen bir aşk acısını sizinle paylasmak istiyorum. Bir bayanla tanisdim tanidigim bayanin bir cocugu kanser hastasiydi doktorlar umudunu kesmisdi. Ben karşısına ciktigimda yikilmisdi benim bir arkadasim bitkisel ilaclarla kurtulmusdu ve bu ilaclari bulup onun cocugunu bu ilaclarla kurtardi ALLAH u tala ve o arada karsilikli büyük bir ask basladi aramizda bir kaç sene sürdü bu ask ikimizde deli gibi seviyorduk. Onu bir çocuk gibi el üstünde tutuyorduk. Bir gün aradigimda bana dedigi kelime suydu senden nefret ediyorum. O an beynime kursunu sıkdılar. Ve ben arkasindan çok kosdum her aradigimda tlfonda hakaretler yagdirip yüzüme kapatiyordu dünyam durdu. Sevgi ask nankörlük kaleslik hepsi birbirine karisdi darma dagan oldum sanki icimi söküp aldilar ben onun karsisinda eriyip giderken sanki o beni yillarca hiç sevmemis hiç tanimamis gibi tavraniyordu. En sonunda ALLAH im dedim ben sana havale ediyorumki sen en büyük sahidimizdin. Ve hakan beyin yazisina saygi duyuyorum kendi kanatimce ne aşkı tanimak isderdim ne olgunlasmayi isderdim. Kisacasi sairler bosuna yazmamisdi ayrilik ölümden beter hele birde nankörlük oldumu. O yüzden ölüm diyorumm
26 Haziran 2015 — 08:01
nihat says:
Eklemeyi unutugum önemli noktada suydu kanser hastaligina bende yakalandim ve onu aradim beni iki dakika dinleye firsat ver dedim ve dinledi dedim simdi de ben yakalandim kansere aldigim cevap suydu bana ne git derdini baskasina anlat diyerek tlfonu yüzüme kapatti soruyorum size yasiyacagim hayatta ne kadar zevk alabilirim
26 Haziran 2015 — 08:08
Nimet says:
Aşk adı bile güzel acısız aşkı yaşamak tarif edilemeyecek kadar mükemmel olsa gerek Allah herkese kendi değerini hissettirecek insanlarla karşılaştırsın.Aşk bi uyum bi bakışta kalp çarpıntısı bi sıcaklık.bu Duyguları en yoğun şekilde yaşamamız dileğiyle…
26 Haziran 2015 — 16:32
Demet says:
Cooook dogru elinize saglik
26 Haziran 2015 — 22:53
kazim says:
Ama değişim o kadar kolay değil işte. Değişimden korkmak değilde değişirken yaşanması ihtimal acilardan korkmak mesela. Ben mesela uçağın düşmesin den değil düşerken yaşayacağım korkudan korkarım.
Aşk a gelince aşk tan kaçmaz insan çünkü kaçmaya vaktin olmaz… aşık olmuşsun dur zaten. o eli tutmak için uygun zaman gerekir hepsi bu
27 Haziran 2015 — 15:28
Alida says:
Hakan bey,yazılarınızı okuduktan sonra,kendi içimde bir yolculuğa çıkıyorum ve her seferinde yeni bir tarafımı keşfediyorum,huzur buluyorum.İyi ki varsınız.
Aşka gelince…
Şarkının sözü gibi:sevebildiğim sürece / hayatta kalacağım.
Peki insanlar aşkı nasıl bilirler;nasıl tanırlar,nasıl yaşarlar?Çünkü aşkın binlerce halleri var.İnsan çeşitleri olduğu kadar,bi o kadar da aşk çeşitleri olabiliyor.
Kimi ”sözde” sevdiğinin başına silah dayayıp:”Ben seni seviyorum ya benimsın ya da toprağın” der.Ona göre aşk bu.
Kimi,tanımadan,konuşmadan,dokunmadan aşık olur.
Belkide aşk budur.Bir gün göz göze geldiğin bir yabanci,oracıkta,o saniyede aşk seni büyülüyor.Toprak altında uykuda olan bir tohum misali aşk… uyanıyor.Midende kelebekler uçuşur,kalbin çıkgın çarpmaya başlıyor,başın dönüyor…karşı koyamayıp aşka teslim oluyorsun.Kontrol sende değil artık.
Konuşmadan,tanışmadan,dokunmadan .. onunla karşılaştığında her defasında aşk sarhoşluğunun esiri oluyorsun.Uzaktan uzağa hayalinde ona bir yer verirsin ve her sabah onula uyanırsın,her akşam onunla uyursun.
AŞK yaşanmadığı sürece, AŞK kalabiliyor.
Aşk bir sarhoşluktur,tıpkı bir hastalık gibi.Onun ağına bir düşmeye bakar.
Sonra tanışırsın,konuşursun,dokunursun ve yavaş yavaş AŞK ölmeye başlar,çünkü şekil değiştiriyor…ilişki olmaya başlıyor…Ve işte o zaman o büyünün perdesi kalktı mı,çoğu insana acı verebilir.
Ancak bu hayatta ruh eşini bulabilenler şanslı olabiliyor çünkü o zaman bir bütün tamamlanır,mükemmel,eksizsiz kimsenin bozamayacağı bağları güçlü olan bir uyum oluşur;ve insan hayatında aşkların en güzeli ve en nadiri bu.
11 Temmuz 2015 — 00:34
Alperen says:
Aşk çok güzel bir şeydi.Ondan ayrilana kadar.Şimdi ise aşık olmak istiyorum.Geri döner diye umid ediyorum
20 Temmuz 2015 — 08:07
nina says:
merhaba
30 Temmuz 2015 — 09:24
nina says:
Hakan beye merhaba ben azeryim simdi size kendi hikayemi anlaticam mumkunse eyer bana yardimci olun lutfen.
Ben cocuklugumdan beri birini seviyorum onun da beni sevdiyinden emindim ama hicbirzaman birbirimize bir soz soylememisdik zaten bakislar herseyi anlatiyordu sonra bizi kiskanan birisi gelip bana onun beni deyil baskasini sevdiyoni benim hakkimda da ireli geri konusdugunu soyledi( .)
30 Temmuz 2015 — 09:34
nina says:
Your comment is awaiting moderation.
Hakan beye merhaba ben azeryim simdi size kendi hikayemi anlaticam mumkunse eyer bana yardimci olun lutfen.
Ben cocuklugumdan beri birini seviyorum onun da beni sevdiyinden emindim ama hicbirzaman birbirimize bir soz soylememisdik zaten bakislar herseyi anlatiyordu sonra bizi kiskanan birisi gelip bana onun beni deyil baskasini sevdiyoni benim hakkimda da ireli geri konusdugunu soyledi(ama yalanmis)tabi ben cok kotu oldum cok agladim kendimde deyildim ruh gibi dolasiyordum onu arayip gerceyi sorucak cesaretim yokdu o siralarda birisi bana evlenme teklif etdi bende istemsiz kabul ettim aklim adete basimda deyildi dort senedir evluyim iki oglum var esim dunya iyisi bir insan onu cik seviyorum ama ilk askimi unutamiyordum hayatima devam ederken bir gun tesadufen benim numarami bulmus ve mesaj atmis boylece mesajlasmaga basladik havadan sudan konusuyorduk ve bir gun cesaretimi toplayim ona herseyi sirdum o da hala beni unutmadigini ve hicbir zaman unutmayacagini soyledi iki gun esgi gunler hakkinda konusduk sonra ayni iftar sifrasiba davet edildik ve olanlar oldu yalniz kaldigimiz bir anda bana yaklasdi yuzume dokundu ve dudaklarimi opmeye basladi omuzuma doku du ben de o un yuzune dokubdum sonra birden brni orda birakib asagiya indi eve donerken ayni arabada yan yana oturduk yol boyunca saclarkmi kokluyor kulagima seni seviyorum seni istiyorim dozlerini soyluyordu neyse o kendi evine ben de kemdi ebi.e geldim iki gun daha mesajlasdik sonra ikimizde bunun dogru olmadigina esimehaksik olduguna karar verdik ve mesajlasmayi kestik .Simdi ne yapacagimi bilmiyorum ailemi seviyorum ama onu unutamiyorum icim o kadar aciyor ki nasil tarif edeceyimi bilmiyorum bana aglamaya bile izi yok her agladigimda esim noldu neden agliyorsun yoksa seni uzecek biseymi yapfim diyor men de ne diyecegimi nil.iyorum cok zor durumdayim sizce ne yapmaliyim cok rica ediyorum bana bir akil verin.Simdiden tesekkurler
30 Temmuz 2015 — 09:52
Turan says:
Ya beceremiyorum ama :(
30 Temmuz 2015 — 22:19
Harun says:
Yaziniz harika ,
Bende artik ask acisi cekiyorum karnim agriyor gözleri önüme geliyor tirtriyorum icim icimi yiyor icim yangin yeri , ama bu durumdan sikayetci ne garip … ben ona haylarrimde asigim hayllerimde seviyorum onu , ona hayallimde dokunuyorum bakiyorum öpüyorum …. bu sadece bana ait olan birsey , bu duyguya yasmak cok kötü ve ayni sekilde hayatmin en güzel duygusudur …
17 Ağustos 2015 — 08:31
Rıdvan says:
Tsk
03 Eylül 2015 — 04:10
SEDAT says:
sevmekten korkma bırak kendini aşkın kollarına ..sevmek ne kadar güzelse kim bilir sevgiyi yaratan ne kadar güzeldir …. KAYBETMEKTEN KORMAMAK EN BUYUK MUTLULUGUMDU HEP …:)
27 Eylül 2015 — 20:36
ifgfddf says:
peki ya sırf egonu bırakıp çok değer verdiğinden bırkıp gitmişse ve yüzsüzce sana hayatta başarılar güzel krdeşim dediyse. Nasıl geçer bu acı hangi insan unutabilir. Daha yarım saat öncesinde sen beni bırakmadan ben seni bırakmam bi tek benimsin demişken bide. Aşk sadece acıdır. Belkide o yüzden kaçmayı şeçiyoruz bu kadar.
08 Kasım 2015 — 20:22
Veysel durhan says:
Allah razı olsun çok çok güzel ilaç gibi geliyor
08 Aralık 2015 — 10:28
afatsum says:
Geçmiyor ne acısı nede sızısı ilk başlarda öyle mutluydu ki yüzü gülüyordu neşe doluydu çok sevmiştim onu tamam soğuk bir kızdı sevdiğini söyleyemiyor du ama hissediyordum çok ilgiliydim onunla hepte sevdiğimi söylerdim ben aşkı yoğun şekilde yaşayanlardanim bilmiyorum sonra ne oldu o mutlu kız kayboldu hersey den odun verdim issizdim biyerlere goturemiyordum onu fakirdim de bu gece artık anlasamiyoruz anlamıyorsun beni dedi hoscakal dedi kayboldu gitti 5 ay da yaşadığım mutlu acı hatıralar gözümde canlanip duruyor satırları yazarken bile göz yaşım durmuyor gurur falanda kalmadı aşık olmak güzelde ya acısı ya gittiğinde giydiğin ateşten gömlek seni halen seviyorum kalbin çınlasın gökyüzüm
25 Ocak 2016 — 00:42
İsmini Vermek İstemeyen Kız says:
Öyle aşk acısı çektimki,ağlıyorum sabah,gece,gündüz,akşam.
03 Şubat 2016 — 01:06
Oya says:
Sevdiğin bir insan seni bırakırsa,onu aklından çıkarmak çok zor.Sever miyim? dedim sevdim o sevmedi.Aşk acısı çekenlere bi arabesk rap dinleyin içinizi boşaltın.Bazen işe yaramıyor ama.İçinizi anca ağlayarak dindirebilirsiniz.
Yolun ortasında söyledi bana.’Ben ******* seviyorum’ diye.İçim doldu.Bir aralar içim boşalmadan durup ağlıyorum.
Aşk acısı duygusal birşeydir.Hayatınızı girer sokulur.
03 Şubat 2016 — 01:13
Nur says:
Aşk kelimesini ağzıma bile almak istemiyorum… :(
18 Şubat 2016 — 23:33